ويكيبيديا

    "لم يعرف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bilmiyordu
        
    • haberi yoktu
        
    • bilmediğini
        
    • bilmiyormuş
        
    • bilmeyen
        
    • bilmiyordum
        
    • fark edemedi
        
    • bile bilmiyor
        
    • bilmedi
        
    • bilmediği
        
    • haberi yokmuş
        
    • farkında değil
        
    • bilmezdi
        
    • bilememiş
        
    Ama hiç kimse o kızın kim olduğunu bilmiyordu. Çok uğraştık. Open Subtitles و لكن لم يعرف أحد من هي الفتاة ، كلنا حاولنا
    kanaman olduğunu bilmiyordu, belki de bayılman... belki yemek yemediğin için olmuştur. Open Subtitles ربما لم يعرف أنك تنزفين فالالكت سطقت مغشية لأنك لم تأكلي جيداَ
    Konserve açacağının ne olduğunu bilmiyordu. Kamptaki gibi konserveleri bıçakla açıyordu. Open Subtitles لم يعرف الفتاحة كان يفتحها بالسكين مثلما يفعل اللاجئون في المعسكرات
    Frankie bir not bile bırakmadı, nerede olduğunu kimse bilmiyordu. Open Subtitles فرانكي لم يترك رسالة و لم يعرف أحد أين ذهب
    Aralarından hiç birisi neye bulaştıklarını bilmiyordu, onlar büyük bir oyunun sadece piyonlarıydı. Open Subtitles لم يعرف إيهما ما كانا يفعلان لقد كانا ألواح شطرنج في مباراة كبيرة
    Ama babamız bizi seviyordu. Galiba sadece bunu nasıl göstereceğini bilmiyordu. Open Subtitles لكن والدنا أحبّنا، إنـّه فقط لم يعرف كيف يعبر عن حبّه.
    Doktorlara seni tedavi edip etmediklerini sordum, hiçbiri nerede olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles سألت المسعفين اذا ما عالجوك و لم يعرف احد اين كنت
    Ya Dük'ün kim olduğunu gerçekten bilmiyordu ya da biliyordu ve yalan söyledi. Open Subtitles وايضا هو لم يعرف من هو الدوق على حقيقته او انه قَد كَذِب
    Aslında, hayatımdaki hiç kimse kız olduğumu bilmiyordu; ne okuldaki öğretmenlerim, ne arkadaşlarım, ne birlikte çalıştığım yönetmenler... TED في الحقيقة، لم يعرف أحد في حياتي أني كنت بنتا ولا حتى معلميني ولا أصدقائي ولا المخرجين الذين عملت معهم.
    RF: Şimdi buna dikkatlice bak, onların dikenleri olduğunu görüyorsun ve bir kaç hafta öncesine kadar, kimse onların ne yaptığını bilmiyordu. TED روبرت: إذا إذا نظرتم بدقة إلى هذه، ماترونه هو أن لديهم أشواك وحتى قبل الأسابيع القليلة الماضية، لم يعرف أحد ما وظيفتها.
    Huxley, beyin faaliyetlerinin ve bilinçli deneyimlerin birbiriyle ilişkili olduğunu biliyordu ama nedenini bilmiyordu. TED لقد عرف هكسلي إن نشاط المخ والتجارب الواعية مترابطة معا لكنه لم يعرف لماذا
    CFC'ler her yerdeydi ve kimse yerine bir ikamenin bulunup bulunamayacağını bilmiyordu. TED كان الكلوروفلوروكربون في كل مكان، و لم يعرف أي شخص إذا كان يمكن العثور على بديل.
    Matematiği bilmiyordu; daha matematik de yoktu. TED إنه لم يعرف الرياضيات ،لم تكن موجودة حتى ذلك الوقت.
    Arkadaşıma bana ait bir şey vermen gerekiyor. Gittiğimden haberi yoktu. Open Subtitles احتاج منكِ إيصال شيئ لصديق لي انه لم يعرف انني غادرت
    Sonra korkun yavaş yavaş geçecek ve birkaç gün sonra kimsenin bir bok bilmediğini fark edeceksin. Open Subtitles وذلك الخوف سيبدأ في الزوال ، وبعد أيام قليلة ستدرك أن أحداً لم يعرف شيئاً
    Harbin, eve girdiği sırada içeride biri olduğunu bile bilmiyormuş. Open Subtitles هاربن لم يعرف حتى بوجود احد في المنزل عندما دخله
    bilmeyen tek kişi vardı, o da şu an size bakıyor. Open Subtitles الشخص الوحيد الذي لم يعرف هو الذي يحدّق إليكَ بغضب الآن
    Ama, ha-hayata geçeceğini bilmiyordum. Hiç birimiz bilmiyordu, bu sadece hikayeydi. Open Subtitles لكن لم أعرف أنه سيصبح حياً لم يعرف أحد منا، كان مجرد قصة
    Yani Dunluce'deki turnuvada Donnchadh'ın kızını kazanmaya geldiğinde... ben olduğumu fark edemedi. Open Subtitles لذلك عندما جاء الى المسابقة فى الدونلوك ليفوز بإبنة دونيكاند لم يعرف أنها أنا
    Geçen ayın, Marco'nun doğum günü olduğunu bile bilmiyor, sayın yargıç. Open Subtitles لم يعرف أن ميلاد ماركو كان في الشهر الفائت يا صاحبة السيادة.
    Yaşamak ve para kazanmak için başka bir yol bilmedi. TED لم يعرف أية طريقة أخرى لكسب العيش و صنع المال.
    Bunun yanında sadece Frommer'ın bilmediği bazı şeyleri anlattım. Open Subtitles بالرغم من أنّني رايت بضعة أشياء فورمور لم يعرف بشأنها
    Polisler onu suçlayana kadar karısının öldüğünden bile haberi yokmuş. Open Subtitles و لم يعرف حتى أنها ماتت لغاية أعتقاله بتهمة الجريمة
    Eminim o gerzek kimi soyduğunun farkında değil, ama işimizin içine etti. Open Subtitles أراهن أن الأحمق لم يعرف من كان يسرق جعلنا نفوّت فرصتنا
    Çünkü o zaman hastasının nerede olduğunu bilmezdi. Kaçırıldığını düşünürdü. Open Subtitles لأنه إذا لم يعرف مكان مريضه فإنه سيعتقد أنه اختطف
    Ne yapacağını bilememiş. Onu yıllardır tanır. Open Subtitles لم يعرف ما عليه فعله هو يعرفها منذ سنوات

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد