Bir yerlerde daha fazla tüp olduğu haricinde başka bilgi vermedi. | Open Subtitles | لم يعطنا أى شىء سوى أن هناك زجاجات أخرى فى مكانٍ ما |
Romano bize hiçbirşey vermedi. Ben de labaratuara geri dönsem iyi olacak. | Open Subtitles | لم يعطنا رومانو أي شيء, لذا يفترض بي غالباً أن أعود إلى المختبر |
Bence yeterince derine inmediğin için ilk biyopsi sonuç vermedi. | Open Subtitles | أظن فحص النسيح الأول لم يعطنا الإجابة لأنكم لم تتعمقوا بم يكفي |
Bugüne dek abim bize hiç hayal kırıklığı yaşatmadı. | Open Subtitles | وهو أن أخي لم يعطنا قط سبباً للتشكيك به. |
Doktor bize hiç ümit vermemişti. | Open Subtitles | لكن الطبيب لم يعطنا أملاً كبير |
Eğer dinleme işi bize adamları vermezse, zaten tutuklamayı istediği gibi yapabilir. | Open Subtitles | وإذا لم يعطنا التنصّت قضية يمكنه اتهامهم بالجرائم التي يريدها |
Halk bize yemek vermezse, nasıl kurtulabilir? | Open Subtitles | وإن لم يعطنا الناس طعامًا، فكيف لنا أن نبقى على قيد الحياة؟ |
Bize şans vermedi, bize ültimatom verdi. | Open Subtitles | لقد أعطاكما فرصةً وقد أفسدتماها لم يعطنا فرصة، بل أعطانا إنذاراً بالرحيل |
Henüz isim vermedi ama an meselesi. | Open Subtitles | لم يعطنا اسماً بعد ، لكنها مسألة وقت فقط |
- Ne? - Annelerini tanıdığını söyledi ama ismini vermedi. | Open Subtitles | -إنّه يقول بأنّه عرف الأم, لكنه لم يعطنا إسمها. |
Tutuklu bize önceden herhangi bir bilgi vermedi Rose'un sağ olup olmadığına dair bir şey söylemedi. | Open Subtitles | لم يعطنا السجين أي معلومات حقيقية مسبقة لم يقل ما يدل على إذا ما كانت "روز" حية أو ميتة. |
- Ancak ismini vermedi. | Open Subtitles | لكنه لم يعطنا اسماً |
Daha işaret vermedi. | Open Subtitles | لم يعطنا الإشارة بعد |
Adamımız henüz bize somut bir şey vermedi. | Open Subtitles | رجلنا لم يعطنا اي شيء |
Bize Windsor'u kurtarmamız için bir şans bile vermedi. | Open Subtitles | (لم يعطنا حتي الفرصة لمحاولة إنقاذ(وندسور |
Richard, Peter Gregory bize şartlarını resmi olarak vermedi. | Open Subtitles | (ريتشارد), (بيتر جريجوري) لم يعطنا ورقة شروط العمل بعد |
Ve bu arada, Kane neredeyse iki haftadır bize hiç zaman ayırmadı Ben'in ağzına O'Hare seremonisi için tıkacı taktığı zaman hariç tabii. | Open Subtitles | وبالمناسبة " كين " لم يعطنا وقتاً من اليوم منذ حوالي أسبوعين " ما عدى بالأساس وضع كمامة على فم " بين |
Elindeki silahı bize vermezse, ondan bizim almamız gerekecek. Miami polisi! | Open Subtitles | إن لم يعطنا ذلك السلاح سنضطر لأخذه |
Eğer Habib daha işe yarar bir bilgi vermezse bombaların yerini hâlâ bilmiyor oluruz. | Open Subtitles | حسناً, اذا لم يعطنا (حبيب) شيئاً ...أكثر إفادة من ذلك فلن نعرف مكان القنبلتين |