- Değil mi, tatlım? - Evet ama bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | ــ أجل عزيزي ــ لكن ذلك لم يعني شيئاً |
İlk baktığımda bir anlamı yoktu ama, şunu bir izleyin. | Open Subtitles | لم يعني شيئاً عندما نظرت له راقبوا هذا |
Bir şey söylemedim çünkü bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | لم أقل شيئاً لأنه لم يعني شيئاً |
Annem kimseye söylemememi, Hiçbir anlamı olmadığını söyledi. | Open Subtitles | أمي قالت لي أن أحافظ على سلامتي وهذا لم يعني شيئاً |
Sadece kısa bir süre için. Hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | كان ذلك لفترة قصيرة جداً لم يعني شيئاً |
Biliyorum, ama benim için bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | اعلم، ولكنه لم يعني شيئاً لي |
Dawn o öpücüğün bir anlamı yoktu. | Open Subtitles | هذا لم يعني شيئاً |
Ama gerçekte... bunun Hiçbir anlamı yoktu. | Open Subtitles | . . لكن الحقيقة هي أنه لم يعني شيئاً |
- İçlerinde var. - Hiçbir anlamı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | انه امر تافه اوه اعرف انه لم يعني شيئاً - |
Hiçbir anlamı olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | -تعلم أنه لم يعني شيئاً. |