hiçbir şey yapmadı ve yasa yarım bırakılmış işler üzerinde çok az konuşabilir. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً القانون لم يحدد أحكاماً كثيرة على الأفعال التى لم تكتمل |
hiçbir şey yapmadı. Sadece İtalyanları topluyorlar. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً إنهم يقبضون على الإيطاليين |
Kendisini bok gibi hissediyor ama o hiçbir şey yapmadı, anladın mı? | Open Subtitles | لأنه يموت من الخوف وهم لم يفعل شيئاً مفهوم؟ |
Tanıştığınız andan itibaren sana yalan söylemekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً سوى الكذب عليك منذ اللحظة التي التقيتَ به |
Tanıştığımızdan beri insanlara yardım etmekten ve hayat kurtarmaktan başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً غير مساعدة الناس و إنقاذ أرواحهم |
O hiçbir şey yapmamış. Çocuk acemi ama cesur. | Open Subtitles | هو لم يفعل شيئاً شاب صغير لكنه يتحلى بالشجاعه |
O sana iyi bir çocuk verdi ama onun için hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لقد أعطاك أولاد جيدين ولكنه لم يفعل شيئاً جيداً لهم |
Hayır, biliyor musun, ruhu yakalamak için hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | كلا, اتعلم, إنه لم يفعل شيئاً ليمسك بالروح |
Wegener bunu fark etti ve bir yıl boyunca bu konuda hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لاحظ ڤيجنر هذا,لكنه لم يفعل شيئاً حيال الأمر لعام تقريباً |
Ona bunu yapamam. Beni incitecek hiçbir şey yapmadı bugüne kadar. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أفعل ذلك به إنه لم يفعل شيئاً لإيذائي يوماً قطّ |
Pedro senin yapmadığın hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | بيدرو لم يفعل شيئاً أنت لم تفعله |
Saygını kazanmak için hiçbir şey yapmadı! | Open Subtitles | انه لم يفعل شيئاً لكسب احترامك |
Saygını kazanmak için hiçbir şey yapmadı! 58'inci maç bu. | Open Subtitles | إنه لم يفعل شيئاً لكسب احترامك |
Bir dakika. Durun biraz. Adam yanlış hiçbir şey yapmadı ki. | Open Subtitles | انتظروا هو لم يفعل شيئاً سيئاً |
Çünkü o pişmanlık duyacağı hiçbir şey yapmadı, hiçbir şey! | Open Subtitles | لأنه لم يفعل شيئاً خطأً, لا شيء |
Bir adam evreni yok etti. Öteki hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | رجل واحد حطّم الكون والآخر لم يفعل شيئاً... |
Sen söyleyince fark ettim. bir şey yapmadı. | Open Subtitles | الآن بما أنكِ ذكرتِ هذا فهوَ لم يفعل شيئاً |
Hakkımda dava açılabilir. Yıllardır bana yalan söylemekten başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً طوال هذه السنوات سوى الكذب والخداع والنفاقّ |
Daha bir şey yapmadı ama uzlaşma anlaşması teklifi aldı. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً حتّى , لكنهم .عرضوا عليه صفقة إقرارٍ بالذنب |
Kendini hapse yeniden gönderecek salakça bir şey yapmadı, değil mi? | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً غبياً سبب له الحبس، أليس كذلك؟ |
Zavallı Edwin. Hiçbir zaman bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ادوين المسكين لم يفعل شيئاً أبداً |
Annesi ve üvey babası, kızı aç bırakıp öldürene kadar dövdüğünde hiçbir şey yapmamış. | Open Subtitles | جلس و لم يفعل شيئاً, بينما أمها و زوجها جوعوها و ضربوها حتى ماتت. |