Ama işe yaramadı çünkü çok ağırım ve lamba kırıldı. | Open Subtitles | لكنه لم يفلح الأمر لأنني ثقيل للغاية و أنكسر المُصباح؟ |
New York'a taşındım ama hiçbiri işe yaramadı ve ben de aktris olmayı denedim... orada da yemek düzeni sayesinde 50 kilo aldım. | Open Subtitles | لقد انتقلت إلى نيويورك لكن لم يفلح الأمر فحاولت بعدها أن أصبح ممثلة. وعانيت من اضطراب فى التغذية حيث ازداد وزنى20 رطل. |
Ama işe yaramadı. Bol bol krem sürdüler ve daha kötü oldu. | Open Subtitles | لم يفلح الأمر, قامو بدهن كمية ملطف كبيرة ليجعلوا الأمر يستحق |
Eğer işe yaramazsa bile bölmeye girmek için yeterli zamanın kalıyor. | Open Subtitles | انظروا, إذا لم يفلح الأمر فلديكم متسع من الوقت لتصلوا إلى غرف الركود |
İşe yaramazsa Giles'ın öğrenmesine bile gerek yok. | Open Subtitles | وإذا لم يفلح الأمر فلا يجب أن يعرف جايلز عن ذلك |
Ancak benim yolumu denemek işe yaramıyor, Sam. | Open Subtitles | تعرف , بفعلها على طريقتي لكن لم يفلح الأمر يا سام |
- Bu diğerlerinde işe yaramadı. - Bu yüzden B planı. | Open Subtitles | لم يفلح الأمر مع الآخرين - لهذا أسمها خطة بديلة - |
İşe yaramadı. Bir sonuca varamıyoruz. | Open Subtitles | لم يفلح الأمر , لم يوصلنا ذلك إلى أي مكان |
İşe yaramadı çünkü beni alışveriş merkezinde gördü. | Open Subtitles | على أيّة حال, لم يفلح الأمر, رآني في مركز التسوّق! |
Bunu daha önce denedik ve hiç işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد حاولت ذلك مِن قبل و لم يفلح الأمر |
Görmezden gelmeye çalıştım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد حاولت تجاهل ذلك ولكن لم يفلح الأمر |
Bir nevi benim üzerimde işe yaramadı. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء . لم يفلح الأمر معي |
O zaman işe yaramadı, şimdi de yaramıyor. | Open Subtitles | لم يفلح الأمر حينها. ولن يفلح الآن. |
İşe yaramadı. | Open Subtitles | ولكن لم يفلح الأمر |
Fakat bir işe yaramadı. | Open Subtitles | و لم يفلح الأمر معي |
Tahminimce pek işe yaramadı. | Open Subtitles | دعينى أخمن , لم يفلح الأمر |
Ama eğer bu işe yaramazsa ve ben seni yıkarsam... | Open Subtitles | لكن أن لم يفلح الأمر وأنا كشفت غطائك 000 |
İşe yaramazsa tekrar gelmesini söylemiştim. | Open Subtitles | طلبت منها العودة إن لم يفلح الأمر |
Eğer işe yaramazsa, bize bir yardımı dokunmazsa... | Open Subtitles | إذا لم يفلح الأمر إذا لم يساعدنا ذلك |
İşe yaramıyor. | Open Subtitles | (أنا أخبرت نفسي هذا بالفعل يا (كيفين و لم يفلح الأمر |
İşe yaramıyor koçum! | Open Subtitles | لم يفلح الأمر يا صاح |