Bakın, anlayacağınız gibi bugün buraya gelmekten Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | إسمعى أنا لم يكن لدى خيار سوى أن آتى هنا اليوم أنت تدركين ذلك |
Gitmekten Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | وفى تفكيرى لم يكن لدى خيار ألا أن أغادر |
Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار. |
Başka şansım yoktu. Korumaların beni buraya kilitledi. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار, فقد حبسنى حراسك |
- Başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار |
Başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار |
Bunu sizden saklamak zorunda kaldığım için üzgünüm başka Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | أنا آسفه جدا,كان يجب أن أبقى هذا سرا لم يكن لدى خيار |
Milo, dün gece kartları değiştirmem gerektiği için üzgünüm. Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | "مايلو" انا اسف بخصوص البطاقه ليله امس ، لم يكن لدى خيار |
Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | أنا لم يكن لدى خيار |
Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | ولكن لم يكن لدى خيار |
Başka çarem yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار. |
Başka şansım yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار |
- Başka şansım yoktu, Alex. | Open Subtitles | لم يكن لدى خيار "اليكس" |
Çok üzgünüm hayatım. Başka Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | انا أسف جدا عزيزتى لم يكن لدى خيار |
Bu kolay değildi ama başka Seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن سهلاً ولكن لم يكن لدى خيار |