O zaman kütüphaneleri düzeltelim. | TED | لذا لنصلح تلك المكتبات. لهذا قاموا بذلك الشيء الرائع حيث أحضروا |
Önce seni düzeltelim de, sonra dünyayı düzeltmeyi düşün. | Open Subtitles | لنصلح جسدكَ أوّلاً{\pos(194,215)} ومن ثمّ بوسعكَ العودةُ لإصلاحِ ال{\pos(194,215)}أرض |
Gemiyi tamir edip yardıma gidelim. | Open Subtitles | لنصلح السفينة ونذهب. |
Gemiyi tamir edip yardıma gidelim. | Open Subtitles | لنصلح السفينة ونذهب. |
Hayatımızdaki büyük hataları düzeltmek için ikinci bir şansımız hiç olmuyor, değil mi? | Open Subtitles | لا نحصل على فرصة أخرى أبدًا لنصلح... الإخفاقات الكبيرة في حياتنا، أليس كذلك؟ |
Yanlış olanı düzeltmek için on, hayır, yüz haber yapmamız gerekir. | Open Subtitles | لنصلح الخطأ علينا ان نقدم عشر تقارير كلا بل مئة |
Gemiyi tamir edelim öyleyse. Tamam mı? | Open Subtitles | إذًا، لنصلح هذه المركبة، إتفقنا؟ |
Hatayı düzeltelim. | Open Subtitles | لنصلح الخطأ |
Şunu düzeltelim. | Open Subtitles | لنصلح ذلك. |
düzeltelim şunu. | Open Subtitles | لنصلح ذلك. |
düzeltelim şunu. | Open Subtitles | لنصلح هذا. |
- Önce Teal'c'ı alıp sonra da geçmişi değiştirip geleceği düzeltmek için zamanda geriye gideceğiz. | Open Subtitles | -نجد "تيالك" أولاً، ثم نسافر بالزمن لـ .. نغير الماضي، لنصلح المستقبل |
Bunu düzeltmek için ne gerekiyorsa yapacağız. | Open Subtitles | نفعل ما يجب أن نفعله لنصلح الوضع. |
- düzeltmek için ne yapabiliriz? | Open Subtitles | -ماذا علينا فعله لنصلح كل ذلك؟ |
Durumu düzeltmek için bir şey yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً لنصلح |
Sam, hiper motorları tamir edelim. | Open Subtitles | -سام, لنصلح المحرك الفائق. |