"لنفعل ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Hadi yapalım
• yapalım şunu
• Öyle yapalım
• Hadi bakalım
• bunu yapalım
• Hadi o zaman
• Yapalım hadi
• yapalım şu işi

Jack, biliyorsun, Hadi şu işi yapalım. Bitirelim şu işi. Hadi yapalım, bebeğim.
كما تعلمين،نبدأ من جديد لنفعل ذلك يا حبيبتي

Aman Allahım! Zafere koşuyorum! Hadi yapalım!
ياألهي الكثير من الأعلام الحمرا لنفعل ذلك

Parayı bölüşeceğiz öyleyse yapalım şunu.
لأننا نعلم أننا سنتقاسم المال لذا لنفعل ذلك

Seni seviyorum. Bu seni mutlu edecekse Öyle yapalım.
أنا أحبك, وان كان ذلك سيسعدك اذاً لنفعل ذلك

Başlıyoruz, Hadi bakalım.
حسنا لنفعل ذلك لنحاول مرة اخرى

Bu gecenin amacını biliyoruz. bunu yapalım ve huzur içinde uyuyalım.
نعرف الهدف من الليلة الرومانسية لنفعل ذلك وحسب ونذهب للنوم بسعادة؟

Hadi o zaman, test yapalım.
إذاً لنفعل ذلك سوف أختبرهما

Olağanüstü. Tekrar Yapalım hadi.
هذا كان رائعاً لنفعل ذلك مرة أخرى

- Bu bizim son roketimiz. - Hadi, yapalım şu işi. Şunu bağlar mısın?
هذا آخر صاروخ لنا لنفعل ذلك

Pekala Rangers, Hadi yapalım.
هيا أيها المغامرون لنفعل ذلك

Ne kadar eğitici olduğu umurumda değil. Hadi yapalım!
لا أبالي كم هي تعليمية، لنفعل ذلك!

Pekala, Hadi yapalım şunu.
حسناً، لنفعل ذلك.

Defans, Hadi yapalım şunu!
دفاع, لنفعل ذلك

Evet Hadi yapalım şunu.
هيا بنا لنفعل ذلك

Kendimizi siyah mürekkeple kapladık ve Çin alfabesindeki her karakteri yapana kadar yapalım şunu.
, حسنا , غلين , الآن بما أننا غطينا أنفسنا بالحبر الأسود لنفعل ذلك حتى ننشئ كل حرف بالأبجدية الصينية

Demek dökmek zorunda olduğunuz şeyler var, haydi yapalım şunu. Zehirlenerek ölmek istemiyorum.
اذاً يجب عليكم أن تضعوا الأمور بعيداً عنكم لنفعل ذلك

Evet, Öyle yapalım... Evet.
.نعم. لنفعل ذلك.

Tamam, kesinlikle Öyle yapalım.
لنفعل ذلك .. كما قال

Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bu işe yarayabilir. Hadi bakalım millet.
جيد , هذا سيخدم يا شباب لنفعل ذلك

Tamam, öyleyse Hadi bakalım.
حسنا. إذا لنفعل ذلك

bunu yapalım. İlletten kurtulmak rejim yapmaya benzer.
لنفعل ذلك إعادة التأهيل مثل إتباع الحميه

Hadi o zaman şu an yapalım.
لنفعل ذلك الآن.

Yapalım hadi.
حسناً , لنفعل ذلك.

Komplocu. Kör kırpması ve 'Hadi yapalım şu işi'.
الغمزة و "لنفعل ذلك" يعني أنه تآمري