endişelenecek daha acil şeyler var. | Open Subtitles | اخشى ان يكون هناك اشياء هامة لنقلق عليها |
Dünyada endişelenecek daha büyük problemler var. | Open Subtitles | فهنالك مشاكل أكبر في العالم لنقلق بشأنها |
endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | انا متأكده انه لا يوجد شىء لنقلق بشأنه لا تتجولوا فقط فى هذا المنزل بمفردكم |
Ben burada dökülüyorum sen çıkmış "endişe edeceğimiz başka şeyler var" diyorsun! | Open Subtitles | أنا أتذمر لوحدي وأنت تقولي لي نحن لدينا أمور اهم لنقلق بشأنها |
Eğer burası apaydınlık olsaydı, hiç bu kadar endişelenmezdik. Rory! | Open Subtitles | أعني إذا كان هذا المكان مضاءا لم نكن لنقلق أبدا |
Evet, Endişelenmemiz gereken kendi galaksimiz yok değil ya. | Open Subtitles | نعم ، ليس الأمر و كأننا ليست لدينا مجرتنا الخاصة لنقلق بشأنها |
Ve şu anda, yanımda oturan bu adam endişelenecek bir şey olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | و على الرغم من هذا ، فإن الرجل الذى يجلس بجوارى يقول أنه لا يوجد أى شىء لنقلق بصدده |
endişelenecek bir şey yok. Polisin elinde işe yarar bilgiler var. | Open Subtitles | لا شيء لنقلق بسببه الشطرة لديها معلومات جيدة الآن |
Altı üstü bir çocuğa vurmuş. endişelenecek bir şey değil. | Open Subtitles | لقد ضربت طفلاً واحداً فقط، إنى متأكد من أنه لا يوجد أى شيء لنقلق منه. |
Evet çünkü endişelenecek daha önemli şeyler var. | Open Subtitles | أجل, لأنه لدينا الأن ماهو أهمْ لنقلق حياله. |
Dinleyin, endişelenecek daha büyük şeylerimiz var. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الموتى؟ إسمعوا ، لدينا أشياء أكثر أهمية لنقلق بشأنها |
O kulübede bir şey olmazsa, endişelenecek bir şeyimiz de olmaz. | Open Subtitles | اذا لم يوجد أي شيئ في تلك السقيفة إذًا لايوجد أي شيئ لنقلق بشأنه |
Şimdilik, endişelenecek birşeyimiz olmadan, endişelenmeyelim. | Open Subtitles | دعينا لا نقلق حتى نعلم إن كان لدينا شيء لنقلق عليه |
Dünyanın haline bakınca, sence endişe edecek daha önemli şeyler yok mu? | Open Subtitles | نظرا لحالة العالم ، ألا تعتقدين أن هناك أمورا هامة أكثر بالنسبة لنا لنقلق بشأنها ؟ |
Dünyanın haline bakınca, sence endişe edecek daha önemli şeyler yok mu? | Open Subtitles | نظرا لحالة العالم ، ألا تعتقدين أن هناك أمورا هامة أكثر بالنسبة لنا لنقلق بشأنها ؟ |
Şu an endişe edeceğimiz başka şeyler var. Çok güzel. | Open Subtitles | لدينا أمور اهم لنقلق بشأنها أوه حسنا هذا ساحر |
Hem bugünlerde endişe edeceğimiz yeterince şey var. | Open Subtitles | بجانب.. لدينا أمور كفاية لنقلق حيالها هذه الأيام |
- Müzik devam ettiği müddetçe hiçbir şey için endişelenmezdik. | Open Subtitles | فليس لدينا أيّ شيء لنقلق حياله. |
Çünkü bir savaşın ortasındayız ve Endişelenmemiz gereken başka şeyler var. | Open Subtitles | لأننا كنا في وسط الحرب و كانت لدينا الكثير من الأشياء لنقلق حولها |