| İşin ticari yönünü tartışmayacağım. | Open Subtitles | الآن ، لن أجادل الجانب التجاري من هذه الأشياء. |
| Seninle tartışmayacağım. Aramaya devam. | Open Subtitles | لن أجادل معك، لنكمل إستطلاعنا. |
| Seninle tartışmayacağım, aramaya devam edelim. | Open Subtitles | لن أجادل معك، لنكمل إستطلاعنا. |
| Tartışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لن أجادل. - هذا كلام جميل |
| Tartışmıyorum. | Open Subtitles | أنا لن أجادل. |
| tartışmayacağım bile, dostum. Toto dediğin grup kral yahu. | Open Subtitles | لن أجادل في هذا الأمر ياصديقي "توتو" مدهشة للغاية |
| Kalıp seninle tartışmayacağım. Şimdi şehre dönüyorum. | Open Subtitles | لن أجادل معك سأعود إلى البلدة |
| Biliyor musun, seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن أجادل في هذا |
| - tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن أجادل في هذا |
| - Bu adamla tartışmayacağım. | Open Subtitles | -أنا لن أجادل هذا الشخص |
| Kitty'nin hayatından daha önemli birşey olmadığı konusunda tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن أجادل فيشيءمهمكحياة"كيتي" |
| tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن أجادل |
| Seninle tartışmayacağım. | Open Subtitles | لن أجادل |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 