ويكيبيديا

    "لن أجلس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • oturup
        
    • oturmayacağım
        
    • kalmayacağım
        
    • oturmuyorum
        
    Tamam, burada oturup hipnozun cinayete sebep olduğu yönündeki suçlamanı dinleyemem. - Abbey. Open Subtitles حسناً,أنا لن أجلس هنا واستمع إلي أن التنويم المغناطيسي يسبب جرائم القتل هذه
    Burada oturup da birinin öne atılmasını ve hata yaptıklarını kabul etmelerini beklemeyeceğim. Open Subtitles لن أجلس هنا وأنتظر احد ليأتي الي. ويعترف انه قام بخطأ. هذا يكفي.
    Burada oturup rastgele alınmış aptal bir kararın çocuğumu üzmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles لكنني لن أجلس على جنب وأسمح لقرار سخيف وعشوائي أن يؤذي طفلي
    Cüce ile köle arasındaki farkı cidden anlamıyorum. O adamın kucağına oturmayacağım. Open Subtitles لا أفهم الفرق بين القزم السحريّ والعبد لن أجلس بحضن ذلك الشخص
    İşi olmayan bir dondurma kamyonu şoförü gibi tüm gün burada oturmayacağım! Open Subtitles لن أجلس هنا طوال اليوم مثل سائق شاحنة أيس كريم خارج الخدمة
    Anlaşıldı mı? Asla o yumurtaların üzerine oturmayacağım! Open Subtitles أتفهم, أنا سوف لن أجلس على تلك البيضات أبداً؟
    Bu bir cadı avı ve ben bu odada bir dakika daha kalmayacağım. Open Subtitles هذه مطاردة وأنا لن أجلس في هذه الغرفة دقيقة واحدة بعد الآن
    Zengin olamam ama, en azından boş boş oturup, zıpkınımla dişlerimi temizlemem. Open Subtitles لن أصبح غنياً , لن أجلس أنظف أسنانى بالحربة
    İki manyağın, kendi gururları için oyun oynamalarını oturup izleyemem. Open Subtitles لن أجلس مكتوف اليدين وأرى رجلين مهووسين يلعبان لعبة صغيرة عن الشرف الشخصي
    Burada öylece oturup, sizinle o üzüntünüzü paylaşmayacağım. Open Subtitles لن أجلس هنا واكتئب مثلكلم ايها المكتئبون
    Kıçımın üstüne oturup da, kurnazların köşeyi dönmelerini beklemeyeceğim. Open Subtitles لن أجلس على موخرتي وأشاهد كل القطط السمينة في هذه البلدة يصبحوا أغنياءَ
    Willow, korumaya çalıştığım şeyi kül ederken oturup seyredecek değilim. Open Subtitles أنا لن أجلس هنا بينما ويلو تحول إلي رما ما أخترت أن أحميه
    Beni yanlış anlamayın, burada oturup daha önce yattığım kadınları saymayacağım. Open Subtitles لاتسيئا فهمي ، لن أجلس هنا وأحصي النساء اللواتي ضاجعتهن
    Evde oturup sızlanmayacağım. Başka bir iş arayacağım. Open Subtitles لن أجلس في البيت وأبكي سيجد فيتالي وظيفة أخرى أو سيخترع وظيفة
    Öne oturmayacağım. Gözler için iyi değil. Open Subtitles لن أجلس بالمقدمة معكما، فهذا يضر العينين
    Hayır, Ember çökerken öylece oturmayacağım. Open Subtitles كلا، لن أجلس مكتوف الأيدي بينما هذا المكان يهدم
    Kendi kendime karar verdim, bir daha bu evde oturmayacağım ve düşünmeyeceğim, ve şimdi bunu yapıyorum. Open Subtitles وعدتُ نفسي بأن لن أجلس في البيت وأتسائل ولذلك ماذا عليَّ أن أفعل
    Pekala, hipnozla ilgili teorinizi de duyduktan sonra daha fazla burda oturmayacağım - Nome tarihinde yer alacak bu cinayete neyin sebep olduğunu bulmaya çalışıyorum Open Subtitles حسنا,أنا لن أجلس هنا واستمع إلي أن التنويم المغناطيسي يسبب جرائم القتل هذه
    Bu saçma sapan mahkeme masasında, yargılanırken öylece oturmayacağım. Open Subtitles أنا لن أجلس في محكمة الهوكي جوليس يحصل له علي الحكم لي
    Hayır, yerime falan oturmayacağım. Yarası kanıyor; bir doktora görünmesi gerek. Open Subtitles كلا,لن أجلس في مقعدي إنه ينزف ويحتاج إلى العناية الطبية
    Belki de. Lakin burada oturup o genç kendini beğenmişin bir adamın hayatını mahvetmesine seyirci kalmayacağım. Open Subtitles ربّما لا، لكني لن أجلس وأترك ذلك الشاب التافه
    Burada bunun için oturmuyorum, tamam mı? Open Subtitles اسمعا، لن أجلس واسمع هذا الهراء، حسناً؟ \

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد