Bu tatil fırsatı için zaten geç kaldın. Bu sefer kaçırmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إنها عطلة ، وقد تأخرتِ بالفعل لن أدعكِ تفسدين الأمر هذه المرة |
Bundan daha büyükse eğer bugün gitmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | إذا كان أكبر من هذا الحجم, لن أدعكِ تذهبين اليوم |
Kahretsin! Ölmene izin vermeyeceğim, seni sürüklemek zorunda bırakma! | Open Subtitles | لن أدعكِ تموتين، لذا لا تجبريني على سحبكِ |
O herif hapse girmediği sürece o eve geri dönmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | لن أدعكِ تعودين إلى ذلك المنزل إلا وهو خلف القضبان. |
Sırf duyduğun suçluluk ve paranoya yüzünden bu işi berbat etmene izin vermem. | Open Subtitles | لن أدعكِ تُفسدين هذا لإحساسك بالذنب والتشكك. |
Babana ispiyonlamayacak olabilirim ama hastanelik olmana da izin veremem. | Open Subtitles | ؟ لن أخبر والدكِ عنك لكن لن أدعكِ تدخلين المشفى |
Kendini korumaya inanırım ve bunu eline yüzüne bulaştırmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا أهتم بالحفاظ علي حياتي و لن أدعكِ تعرضيني للخطر |
Hatayı sarhoş olmana yıkmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعكِ تلقين بلائمة ما حدث على الثمالة |
Bir sapık, elinde bizimle ilgili bir şey var diye her şeyini verdiğin şirketinden vazgeçmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أمي ، لن أدعكِ تتنازلين عن كلّ .. ما اجتهدتِ لتحقيقه فقط لأن ذلك المريض يظن أن لديه شئ ضدنا |
ve ben bunu berbat etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أخيرًا لدينا ما يكفي وأنا لن أدعكِ تُفسدي ذلك. |
Anahtarlarını alıkoymuyorum fakat sen üzgünken araba kullanmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أخفى مفاتيحكِ لكنى لن أدعكِ تقودين حين تكونى مستاءة للغاية |
Pişmanlıklara boğulmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعكِ تزحفين مرّةً آخرى عائدةً إلى جحركِ |
- Kes şunu. Beni laboratuvarımı terk etmeye ikna etmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعكِ تحمليني على مغادرة المختبر بنفسي مُجدّدًا. |
Bir daha asla, tek başına ağlamana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك يديكِ أبداً. لن أدعكِ تبكين بمفركِ مرة أخرى. |
Bir daha asla beni ele geçirmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعكِ تستحوذين عليّ مجدداً على الإطلاق |
Tekrar hayatımdan çıkmana asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعكِ تختفين خارج حياتي ثانية |
Tamam. Seni emir kullarından birinin az kalsın öldürdüğü yere gitmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، لن أدعكِ تذهبين إلى مكان كاد أحد ممرضيه أن يقتلكِ. |
-Hayır hayır, hiç bir yere gitmene izin vermiyorum. | Open Subtitles | أووه لا، لن أدعكِ تذهبين علي أى حال. |
Hayır! Delilik bu... Bunu yapmana izin vermiyorum. | Open Subtitles | لا هذا جنون, لن أدعكِ تقومين بهذا |
kendi lise partini kaçırmana izin vermem, Tamam mı? | Open Subtitles | لن أدعكِ تُفوِّتي اجتماع لمّ الشمل، مفهوم؟ |
Biliyorsun, rujsuz dansa gitmene izin vermem. İzin vermem işte. | Open Subtitles | لن أدعكِ تذهبين إلى الحفلة الراقصة بدون أن تضعي أحمر الشفاة |
Bir kriz yüzünden tüm inandıklarını bir kenara bırakmana izin veremem. | Open Subtitles | لن أدعكِ تتخلِّين عن معتقداتكِ بسبب أزمة |
Olmaz tatlım. Tatlım, gidip şahitlik yapmana izin veremem, anlıyor musun? | Open Subtitles | لا يا عزيزتي عزيزتي، لن أدعكِ تصبحين شاهدة، حسناً؟ |