Gemimi tehlikeye atamam. Hele bu siste nereye gittiğini görmeden. | Open Subtitles | وأنا لن أعرض بسفينتي للخطر بشكل غير ضروري في هذا الضباب. |
İkinizin yüzünden her şeyi tehlikeye atamam isimlerinizi kitaplarda görmeyi bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لن أعرض كل شئ للخطر لأنكما أنتما الإثنين لا تستطيعان إنتظار النهاية |
Onu tekrar tehlikeye atamam. Bu ona haksızlık olur. | Open Subtitles | لن أعرض حياتها إلى الخطر مجدداً هذا ليس عدلاً بالنسبة لها |
Güzel, çünkü ben de önermiyorum. | Open Subtitles | أجل , حسنٌ , هذا جيّد، لأنني لن أعرض لك. |
Daha fazla ortaklık önermiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أعرض مزيدًا من مناصب الشراكة |
Gösteriş yapacağım diye insanları tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لن أعرض الناس للخطر بسبب غروري. |
Shea, üzgünüm ama kızımı böyle bir tehlikeye atamam. | Open Subtitles | شاي) متأسفة لكنني لن أعرض ابنتي) لخطر كهذا |
Ailemi bir daha tehlikeye atamam! | Open Subtitles | لن أعرض عائلتي للخطر مجددا |
Bakımımı riske atamam. | Open Subtitles | لن أعرض مخبري للخطر |
İşimi tehlikeye atamam. Tanrı aşkına, burada çalışıyorum. | Open Subtitles | لن أعرض عملي للخطر فأنا أعمل هنا ! |
Pied Piper'ı riske atamam. | Open Subtitles | لن أعرض (المزمار) للخطر أبدا |
Başka bir şey önermiyorum. | Open Subtitles | لن أعرض عليها شيئاً آخر |
İyi, çünkü sana herhangi birini önermiyorum. | Open Subtitles | جيد، لأنّني لن أعرض عليك حسنة |
İyi, çünkü sana herhangi birini önermiyorum. | Open Subtitles | جيد، لأنّني لن أعرض عليك حسنة |