Cebimde o rozetin olduğunu bilmek hiçbirşeyi yanlış yapmayacağım anlamına geliyordu. | Open Subtitles | معرفتي أنني أحمل تلك الشارة في جيبي، يعني أنني لن أقترف أيّ خطأ |
Aynı hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | و تعودين إلى حياتي في الوقت الذي ترغبينه صدقني، لن أقترف هذا الخطأ مرة أخرى |
Biliyorum. Bu hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | صدقني، لن أقترف هذا الخطأ مرة أخرى |
Bu hatayı bir daha yapmayacağım. Asla bayım. | Open Subtitles | لن أقترف هذه الغلطة مجدداً لا يا سيدي |
O hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أقترف هذه الغلطة مجدداً |
Aynı hatayı ikinci kez yapmayacağım. Bunu bir emir telakki edin. | Open Subtitles | وأنا لن أقترف الخطأ نفسه مرّتين. |
Olabilir ama ben onun yaptığı hataları yapmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أقترف نفس الخطأ الذي قام به |
Bir daha asla o hatayı yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقترف قطّ هذه الغلطة مرة أخرى |
Ben de aynı hatayı yapmayacağım. | Open Subtitles | . حسنٌ ، لن أقترف الخطأ نفسه |
Gelecekte bu hatayı yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقترف ذلك الخطأ مره أخرى |
Bir daha aynı hatayı yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقترف نفس الخطأ مجدّدا |
Aynı hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | لن أقترف نفس الخطأ مرة أخرى |
Seni ihmal etmiştim Lutessa. Ama aynı hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | لقد أهملتك يا (لوتيسا)، لكنني لن أقترف الخطأ عينه ثانية |
Bir daha hata yapmayacağım! | Open Subtitles | لن أقترف هذا الخطاً مجدداً |
Bu hatayı bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | "لن أقترف هذه الغلطة ثانيةً" |