Genç olanını asla unutamayacağım. | Open Subtitles | واحد في جلد الغزال الأبيض أنا لن أنساه أبدا. |
Tüm hayatım asla unutamayacağım o gün de değişti. | Open Subtitles | وقد غـَيَّرَتْ فعلا جميع حياتي كان يوما لن أنساه أبدا |
asla unutamayacağım bir şeydi. | Open Subtitles | وهو أمر لن أنساه أبدا. |
Onlar bunun mümkün olmadığını söylemişlerdi, o günü asla unutamam. | Open Subtitles | قالوا أن ذلك كان مستحيلا هذا يوم لن أنساه أبدا |
Onu asla unutamam. Eşcinseller olarak sekse çok öncelik veriyorsunuz. | Open Subtitles | لن أنساه أبدا أنتم أيها الشاذون تعتبرون الجنس من أولوياتكم |
Ve bana dönüp asla unutmayacağım bir şey söyledi. | Open Subtitles | فإستدار و قال لى شيئا لن أنساه أبدا |
Benny benim için yaptıklarını asla unutmayacağım. | Open Subtitles | أنصت ، بيني كل ما فعلته من أجلي ، لن أنساه أبدا . |
Gördüğüm şeyi asla unutamam çünkü gördüğüm son şey olacaktı. | Open Subtitles | وما رأيته لن أنساه أبدا لأنه كان أخر شيئا أراه فى حياتى |
- asla unutamam. O aslanın gücü onu hayvanlar kralı yapar. | Open Subtitles | لن أنساه أبدا |
asla unutmayacağım bir sabahtı o. | TED | صباح لن أنساه أبدا |
Ben biliyorum. Ve bunu asla unutmayacağım. | Open Subtitles | أعرفها، وهي شيء لن أنساه أبدا |
Asla ve asla unutmayacağım bir şey. | Open Subtitles | شيء لن أنساه أبدا |