Yakında sana tuzakçılık hakkında herşeyi öğreteceğim, o zaman Jean Le Bete 'ye daha fazla ihtiyacın olmayacak, | Open Subtitles | قريباً سأعلمكِ كل شيء ثم انكِ لن تحتاجي جون لابيتا او امك |
Sanırım sana aldığım, süt pompasına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أظنكِ لن تحتاجي مضخة الصدر التي أحضرتها لكِ |
Buna artık ihtiyacın olmayacak, avcı. | Open Subtitles | أنت لن تحتاجي لهذا بعد الآن، أيتها الصيادة |
Şemsiyeye ihtiyacın yok. Konsantre ol. | Open Subtitles | لا، لا.لن تحتاجي الي الشمسية مطلقاً ركزي |
İhtiyacın yok. Bu, ileri seviye derslerinden birincisi. | Open Subtitles | لن تحتاجي اليها ، فهذا أول صف من الصفوف المتقدمة |
Sana da aynısını söylerdim ama ihtiyacın yok. | Open Subtitles | كنت لأتمنى لك الشيء نفسه لكنك لن تحتاجي إليه |
Evet bu ilk adım. Artık ona ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | أجل، هذه هي الخطوة الأولى لن تحتاجي إليها مُجدداً |
Güzel. Arabaya ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | حسناً، إذاً لن تحتاجي لسيارتِك |
Gittiğimiz yerde hiçbir şeye ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحتاجي الى اي شي حيث سوف تذهبين |
Toplanmamıştım. Hiç birşeye ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لكني لست مستعدة - لن تحتاجي لشيء للمكان الذي سنذهب اليه - |
Bebeğim, gittiğimiz yerde dişe ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | يا عزيزتي إننا ذاهبون لن تحتاجي لأسنان |
Artık yardımıma ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | انت لن تحتاجي مساعدتي بعد الآن. |
"Kendine az yüklensen, bu kadar zorlamayı bıraksan uyumak için ilaca ihtiyacın olmayacak." dedim. | Open Subtitles | قلتُ لها "لن تحتاجي لحبوب منومة " إن خففتي من عملك كفي عن محاولة إجهاد نفسك |
Merhaba Lisa. Bu karanlık yerde gözlerine ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | مرحباً (ليسا) ، في هذا الظلام لن تحتاجي لهاتيّن العينين |
Ayakkabılarına ya da çoraplarına ihtiyacın olmayacak. | Open Subtitles | لن تحتاجي الى حذائك وجوربك |
Betty, suçluluktan kurtulduğuna göre artık bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | "بيتي" والان ضميرك مرتاح لن تحتاجي لي بعد الان |
O hâlde buna ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أعتقد أنّك لن تحتاجي لهذا إذاً |
Ruhsata filan ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لن تحتاجي إلى أوراق تسجيل أو أيّ شئ |
Artık hayali arkadaşına ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لن تحتاجي لصديقك الوهمي بعد الآن |
Bebeğim, gittiğimiz yerde dişlere ihtiyacın yok. | Open Subtitles | يا عزيزتي إننا ذاهبون لن تحتاجي لأسنان |
Artık onların yardımına ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لن تحتاجي لمساعدتهما بعد ذلك |