"لن ترى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• görmeyeceksin
• asla göremezsin
• göremeyeceksin
• görmeyeceksiniz
• asla göremezsiniz
• daha göremezsin
• göremeyecek olman
• göstermeyeceğim

Daha fazla görmeyeceksin. Ben de kendimden sıkıldım.
لن ترى هذا لوقت اطول انا عن نفسي متضجر ومنزعج من هذا

Kendisini sıkça sessiz odaya attırır muhtemelen onu pek sık görmeyeceksin.
يعزل نفسه في غرفة هادئة في أغلب الأحيان أنتي لن ترى الكثير منه

- Otur, yoksa çocuklarını bir daha asla göremezsin. Tamam, tamam.
فقط دعني أجدهم إجلسى وإلا لن ترى أطفالك أبدًا

"Left Field" ın nerede olduğu söylemek için üç saniyen var yoksa oğlunu bir daha asla göremezsin.
أمامك 3 ثوانى لإخبارى أين هذا المكان وإلا لن ترى إبنك ثانية

Ben de bacaklarımı kafamın arkasına uzatabiliyorum ama hiç göremeyeceksin.
أستطيع وضع رجلي وراء رأسي, لكنك لن ترى هذا مطلقاً

Polis köpeklerinin sivil hakları için savaşanlara saldırdığını görmeyeceksiniz.
لن ترى الكلاب البوليسيّة تهاجم المضربون و متظاهرو الحقوق المدنيّة

Aynı konu üzerine bu kadar çok kitabı başka bir yerde asla göremezsiniz.
انت لن ترى كتب موضوعية كثيرة مثل هذة فى اى مكان فى العالم

Üzgünüm, anneni uzun süre görmeyeceksin.
آسف، فإنّكَ لن ترى أمّكَ مُجدداً لوقتٍ طويل.

Muhtemelen de hiç görmeyeceksin. Burada bir vaka olduğu yok.
والأرجح أنك لن ترى واحدة أبداً, فما من شيء يحدث هنا

Onu görmeyeceksin, dokunmayacaksın, duymayacaksın.
أنت لن ترى النجمة أو تلمسيها أو تشميها أو تسمعيها

Bir kere bu görüntüye alıştığında, hiçbir şeyi eskisi gibi görmeyeceksin.
حالما تحظى بتلك الرؤية لن ترى الأشياء بنفس الطريقة التي كنت تراها بها مجدداً

Ama listedekilerin hepsini getiremezsen Walt'ı bir daha asla göremezsin.
اذا لم تحضر الأشخاص الذين بالقائمة لن ترى وولت أبدا!

Bu buluşmadan birisine söz edersen ablanı bir daha asla göremezsin.
إذا ذكرت هذا الإجتماع لأحد ما فأنك لن ترى أختك على قيد الحياة مرة أخرى

30 saniye içinde buradan çıkıp gitmezsem, elmaslarını bir daha asla göremezsin.
أنا لا أخرج من هنا في 30 ثانية، أنت لن ترى الماس الخاص بك مرة أخرى.

Asla gerçek rozet ve silah göremeyeceksin ama en azından bunları alabilirsin.
لن ترى شارة حقيقية أو مسدس ولكن على الأقل حصلت على هذا

Seçimler bitinceye kadar hiç bir belgeyi görmeyeceksiniz.
لن ترى صفحة منها إلى غاية نهاية الإنتخابات

Eğer paraların herhangi birisi işaretliyse karını ve çocuğunu asla bir daha göremezsin.
إذا أيّ من الدولارات مُعلمة، أنت لن ترى أبدًا زوجتك أو طفلتك ثانيةً.

Yaptığın çalışmaların sonucunu göremeyecek olman çok yazık doktor.
من العار أنّك لن ترى ما ستُحدثه أعمالك أيّها الطبيب.

Dokunulmazlığım sağlanana kadar hiçbir şey göstermeyeceğim.
لن ترى شيئاً حتى أحصل على ضمان بالحصانة.