Ödemeyi tam zamanında yaptığın sürece, ev sahibinden çok haber almayacaksın. | Open Subtitles | طالما تدفع في الوقت المطلوب لن تسمع الكثير من مالك المكان |
Bunu yap, bundan sonra herhangi birimizden bir daha haber almayacaksın. | Open Subtitles | سوف تتخلص من هذا هل تسمعني ؟ وإلا لن تسمع منا ثانيةً |
Ben isimleri hazırlayıp sunana kadar kasaba hiçbir şey duymayacak. | Open Subtitles | البلدة لن تسمع حيال أي شئ إلى أن أقوم بتجهيز الأسماء لعرضها |
Bu söz aslında "Şeytanı göremezsin, Şeytanı duyamazsın" değil mi? | Open Subtitles | لن ترى شرا,و لن تسمع شرا؟ نعم,ذلك غير المعنى بالتأكيد |
Orada seni küçük düşürecek bir şey duymazsın. | Open Subtitles | -يجدر بك المضي للصحراء لن تسمع أيّ شيء يسيء هناك |
Başarırsa eğer, sanırım bir daha adını duymazsınız. | Open Subtitles | فسيأتي الي :و بعد ذلك , تخميني هو لن تسمع عنه شئ بعد ذلك |
Sadece bilgisayarı almamıza izin ver, daha sonra, bizden hiç bir şey duymayacaksın. | Open Subtitles | دعنا ندفع لك مقابل الكمبيوتر فحسب, و لن تسمع منا مجدداً |
Bir daha ondan haber almayacaksın. | Open Subtitles | و لن تسمع أبداً كلمة واحدة عنها |
Bir daha benden haber almayacaksın. Ortadan kaybolacağım. | Open Subtitles | لن تسمع مني مجددا سأختفي |
Bir daha benden haber almayacaksın. | Open Subtitles | بعدها لن تسمع مني مجدداً |
Ne yapacağımızı biliriz. Onlardan haber almayacaksın. | Open Subtitles | لا تقلق يا "بيل" ، لن تسمع عنهم ثانيةً |
- Ondan bir daha haber almayacaksın. | Open Subtitles | - لن تسمع عنه أي شيء بعد الآن |
Vert America bir daha bizden bir şey duymayacak. | Open Subtitles | فيرت - أميركا " لن تسمع " . بخصوصنا مجدداً |
Benden bir şey duymayacak. | Open Subtitles | لن تسمع ذلك مني |
Ömrünün sonuna dek bir daha asla Jack Bauer adını duymayacak. | Open Subtitles | وطالما هي حيّة، لن تسمع أبداً إسم (جاك باور). |
Üç dersen bayım, adamlarının 10'a kadar saydığını duyamazsın. | Open Subtitles | لو قلت ثلاثة ، لن تسمع مطلقاً الرجلوهويُحصيعشرة. |
Şöyle diyelim benimkini arkadaşlarına şikayet ederken duyamazsın. | Open Subtitles | حسنا، دعنا نقول فقط لن تسمع الكلبة بلدي تشكو لصديقاتها. |
Ama o zaman, ölmeden önce osurduğunu bile duyamazsın. | Open Subtitles | ماعدا هذه المرة ، أنت حتى لن تسمع سقوط المطرقة |
Bir daha adımı bile duymazsın. | Open Subtitles | لن تسمع عنىّ مجدداً |
"...başarırsa eğer, sanırım bir daha adını duymazsınız." | Open Subtitles | , بعد ذلك تخميني انك لن تسمع عنه بعد ذلك |
Bizim gibi giyiniyor olabilirsin ama öldüğünde Özgürlük Borusu'nu asla duymayacaksın. | Open Subtitles | قد ترتدي مثلنا... ولكنك لن تسمع قرون الحرية عندما تموت، يوندو. |