Ona karşı ilgi göstereceksin ve bir daha asla zavallı Brandon'u düşünmeyeceksin. | Open Subtitles | ستضعين عينك عليه و لن تفكري بالكولونيل براندون |
Rachel, on yıl sonra, bugünleri hatırladığında üyesi olduğun kulüpleri ya da kazandığın rolleri düşünmeyeceksin. | Open Subtitles | رايتشل بعد عشر سنوات عندما تتذكرين هذا الوقت لن تفكري بالنوادي التي كنت منضمة لها أو الأدوار التي حصلتي عليها |
Yani hâlâ umut var çünkü yakında bunu hiç düşünmeyeceksin. | Open Subtitles | -هذا يعني أنه ما زال هناك أمل لأن قريباً لن تفكري بالأمر مجدداً |
Daha iyi bir şey düşünmeyeceksin, | Open Subtitles | لن تفكري بشكل افضل ابدا |