Zeka gerektiriyor ve uzun yıllar süren çalışmalarla... ve sen bunun hiçbir kısmını anlamazsın bile. | Open Subtitles | إنه يأخذ تألق وسنوات من العمل الشاق. وانت لن تفهم أي جزء من ذلك. |
Sadece gerçeğin peşinde biriyim, sen bunu asla anlamazsın. | Open Subtitles | إني مجرد باحث عن الحقيقةَ إنك لن تفهم أبداً |
- Daha çok cehenneme. - Ama bu sefer kazanabiliriz. anlamıyorsun. | Open Subtitles | ـ نرمى بأنفسنا فى الجحيم ـ ولكننا سننتصر هذه المرة, أنت لن تفهم |
- Daha çok cehenneme. - Ama bu sefer kazanabiliriz. anlamıyorsun. | Open Subtitles | ـ نرمى بأنفسنا فى الجحيم ـ ولكننا سننتصر هذه المرة, أنت لن تفهم |
Seninle konuşmanın bir yararı yok. Kadın olmanın ne demek olduğunu asla Anlayamazsın. | Open Subtitles | ليس هناك فائدة في الكلام معك أكثر أنت لن تفهم أبداً ما يصنع الإمرأة |
İyi bir ailesi olan ve her istediğini yapan fırsatlar içinde yaşayan biri olduğun için beni Anlayamazsın. | Open Subtitles | أنت شخص لديه أبوين جيدين، وأي شيء تقوم به يهتم به آخرين،لذلك لن تفهم أبدًا أهمية هذا بالنسبة لي |
O zaman gitmek gerekir. Aksi takdirde kız Anlamayacaktır. | Open Subtitles | إذاً يجب أن تذهب أنت و إلا لن تفهم البنات |
Bu bir iş kuralı, sen anlamazsın ahbap. | Open Subtitles | إنها مبدأ في التجارة, لن تفهم ذلك يا صاح |
Tabii, sen anlamazsın, fakat onları eğlendirmekten zarar gelmez. | Open Subtitles | بالطبع , لن تفهم لكن لا يوجد اذي فى التهكم عليهم |
Elbette sen anlamazsın çünkü bu gerçek polis işi. | Open Subtitles | بالطبع لن تفهم لأن هذا عمل الشرطة الحقيقي |
Yarısını anlamazsın herhalde, içinde "sarı" kelimesi yok sonuçta. | Open Subtitles | لن تفهم نصف الكلمات التي سأقرها وليس فيها لون أصفر |
Yarısını anlamazsın herhalde, içinde "sarı" kelimesi yok sonuçta. | Open Subtitles | لن تفهم نصف الكلمات التي سأقرها وليس فيها لون أصفر |
Daha çelişen değişkenlerle çalışmadığın için bu şakayı da anlamazsın sen şimdi. | Open Subtitles | أنت لن تفهم هذه المزحة حتى ! لأنك لا تعمل بعوامل المربكة |
Tüm hikayeyi anlatmış olmama rağmen anlamıyorsun. | Open Subtitles | لكنك لن تفهم هذا إلا أذا أخبرتك القصة الكاملة |
Sana defalarca açıklasam da, yine de anlamıyorsun. Dinlemiyor musun? | Open Subtitles | لأنك لن تفهم بغض النظر عن عدد المرات التي أحاول أن أشرح لك ذلك وأطلب منك أن تاخذ الموضوع على محمل الجد و تستمع لي |
Anlamayacağını biliyordum. Hiçbir şeyi anlamıyorsun. | Open Subtitles | .كنت أعلم أنك لن تفهم .أنت لا تفهم أيّ شيء أبداً |
Eğer bunu kendin anlayamıyorsan, hiçbir zaman Anlayamazsın. | Open Subtitles | إذا لم تفهم ذلك لوحدك، لن تفهم ذلك أبداً .. |
Çünkü sen hiç bitmeyen bir açlıkla başa çıkmak ne kadar zor Anlayamazsın. | Open Subtitles | لأنك لن تفهم أبدًا شعور امرئ يهيمن عليه شره مستمرّ. |
Çünkü sen hiç bitmeyen bir açlıkla başa çıkmak ne kadar zor Anlayamazsın. | Open Subtitles | لأنك لن تفهم أبدًا شعور امرئ يهيمن عليه شره مستمرّ. |
Asla Anlamayacaktır. Bir şekilde Kristen'e ulaşmalıyım. | Open Subtitles | هي لن تفهم يجب أن أذهب إلي كريستين |
İnsanlar bunu anlamaz. O anlamazdı. | Open Subtitles | . الناس لن تفهم . هو لن يفهم |
Bak, anlamıyorsun işte. asla anlamayacaksın! | Open Subtitles | ترى، أنت لا تفهم شيء لن تفهم مطلقًا |