Bir şeyler yapmak istiyorum. Kıyafetini giyip silahlanmadan hiçbir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | لن تقومي بفعل أي شيء حتى يصبح لك زياً مناسباً ويتم تسليحك. |
Bunu Başkan için yapmıyorsun. | Open Subtitles | و الأمر ليس من أجله. لن تقومي بهذا من أجله |
Tuhon'u teslim etmeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | أنتي لن تقومي بتسليم تاهون إليهم, صح؟ |
Çünkü sen davet etmeyeceksin ve onun da gelmesi lazım. | Open Subtitles | لأنك لن تقومي بذلك ,و يجب أن تكون هناك |
Sevgilim olduğun halde tüm ihtiyaçlarımı temin etmeyecek misin? | Open Subtitles | أنتِ عشيقتي ومع ذلك لن تقومي بتلبية جميع احتاجاتي |
İçeri davet etmeyecek misin? | Open Subtitles | لن تقومي بدعوتي للداخل ؟ |
Bana birşey yapmıyorsun Ben don'layım. | Open Subtitles | لن تقومي بأي شيءٍ من أجلي. أنا مع دون. |
- Ama öyle bir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | ولكن لن تقومي بأي من هذا لا اعلم |
Ameliyatı sen yapmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لن تقومي بإجراء العمليّة الجراحيّة |
- Sen hiçbir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | انتي لن تقومي بعمل اي شئ |
Hiç bir şey yapmıyorsun. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | لن تقومي بتدخل هل تفهميني ؟ |
Ajan Cooper'ı bugün, bu yüzden idam etmeyeceksin. | Open Subtitles | لهذا لن تقومي بإعدام العميل (كوبر) هذا اليوم |
Yani yardım etmeyeceksin. | Open Subtitles | إذن لن تقومي بمساعدتي |
Suçlamalarına müsaade etmeyecek misin? | Open Subtitles | أنتي لن تقومي بعزله ؟ |