Aman ne romantik. Sadece, biz sana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | يا له من أمر عاطفي و لكننا لن ندعك تفعل ذلك |
Tamam. Ama burada küçük işini yapmana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | حسنا، ولكننا لن ندعك تقوم بعمليتك الصغيرة هنا |
Sizin ve arkadaşın matematiğin ve güneşin Noeli mahvetmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن محبون أعياد الميلاد لن ندعك أنت والرياضيات |
Albay ve ben o pusulayla ayrılmana izin vermeyiz. | Open Subtitles | أنا والعقيد لن ندعك تغادر بهذه البطاقة من هو هذا العقيد السخيف؟ |
Kontrol edebileceğini düşünemezsin. Başarmana asla izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا أمل لك في تطييعها، لن ندعك تنجح أبدًا. |
Hayır, bütün paramızı kumarda kaybetmene izin vermiyoruz. | Open Subtitles | أظن بإمكانى كسب هذا المبلغ لا، لن ندعك تقامر باموالنا |
# Hayır demene izin vermeyeceğiz... # # ...yolculuğa başlayana kadar # | Open Subtitles | ♪ لن ندعك تقول لا ♪ ♪ ليس قبل أن تمضي على الطريق بقدميك ♪ |
Bak, kuzen bunu bize yapmana artık izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اسمع ابن عمي نحن لسنا نحن لن ندعك تفعل هذا بعد الآن |
Doğru çünkü bunu yapmana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن يُقبَض عليّ. صحيح، لأننا لن ندعك تفعلها. |
Oyunu yok etmenize izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | اللعبة إنتهت لن ندعك تغلقي اللعبة |
Hayatımız boyunca Joe'nun evliliğini planladık ve bunu dağdan inip bağdakini kovma usulü mahvetmene izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | كي نخطط زواج "جو" طوال حياتنا كلها ونحن لن ندعك تفسدين ذلك بموضوع المشي حافية القدمين على الشاطئ |
Ve bize ait bir malı alıp gitmenize izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | ونحن لن ندعك تخرج من الباب بممتلكاتنا |
Doğru çünkü bunu yapmana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | صحيح، لأننا لن ندعك تفعلها. آسف. |
Onlara öğrenim, yardım ve destek sağlayacak bir dizi strateji geliştirmeye çalışıyoruz ama aynı zamanda onları, "Bunu yapabilirsin. Zor olacak ama biz başarısız olmana izin vermeyeceğiz." diyerek cesaretlendirmeye çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول أن نبتكر مجموعة من الاستراتيجيات التي تقوم بتدريسهم، مساعدتهم و دعمهم، و أيضا مجموعة من التّشجيعات التي تقول لهم:"تستطيع فعلها. سيكون الأمر صهبا، لكن نحن لن ندعك ترسب." |
Siz bizim kendi mallarımızı satmamıza izin vermezseniz biz de sizinkilerin satılmasına izin vermeyiz. | Open Subtitles | إذ كنت لا تدعنا ببيع بضائعنا, لن ندعك ببيع بضائعك ايضًا. |
Garda yatmana izin vermeyiz. | Open Subtitles | حسنا, لن ندعك تنام في محطة الحافلة |
Adamı bulacağız. Dağılmana izin vermeyiz. | Open Subtitles | سنجد الجاني ، لن ندعك تحلّ النادي |
Biz de şirketin malını öylece alıp gitmene izin vermeyiz. | Open Subtitles | ونحن لن ندعك تخرج من الباب بممتلكاتنا |
Başka bir şey yapmana izin vermeyiz! | Open Subtitles | لن ندعك تقوم بأي شيء آخر |
Seni suçlamıyoruz ama tam olarak gitmene de izin vermiyoruz. | Open Subtitles | ، نحنُ لن نتهمك بشيء لكن لن ندعك ترحل فحسب أيضاً |
Olmaz. Buna müsaade etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لا ، لن ندعك تفعل ذلك |