Sen jalebi yiyeceksin, uykun gelecek, ama senin uyumana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | سوف تاكل الحلوى وتشعر بالنعاس ولكن لن نسمح لك بالنوم |
Deneyinizi korumak için bizi susturmanıza izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح لك بتكميم افواهنا لحماية تجربتك |
O seferi gerçekleştirmenize izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نسمح لك بان تجرى هذا القطار |
Bize katılmana izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك أبداً بالإنضمام إلى مجموعتنا |
Evraklarınız olmadıkça Halifax'a girmenize izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك بالدخول إلى (هاليفاكس) إن لم تكن تملك أوراقاً ثبوتية. |
Olmaz... henüz hiçbir şey bitmedi. | Open Subtitles | لن نسمح لك بالرحيل لن نسمح لك بالرحيل |
- Yalnız gitmene izin vermeyeceğiz. - Takip etmeyin. | Open Subtitles | لن نسمح لك بالذهاب لوحدك لا تتبعني |
Bu baykuşları öldürmene izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك بقتل هذه البومات |
Bu sokağı mahvetmene izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك بتدمير هذا الشارع |
Bunu yapmana izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك بفعل هذا. |
Ama Cécile'i üzmene izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | ولكن لن نسمح لك بأن تجرح (سيسل) |
Daha fazla ilerlemenize izin vermeyeceğiz! | Open Subtitles | نحن لن نسمح لك بالذهاب أبعد! |
Bu insanları incitmene izin vermeyeceğiz, Cruella. | Open Subtitles | (كرويلا)، لن نسمح لك بإيذاء هؤلاء الناس |
Sana izin vermeyeceğiz... | Open Subtitles | "لن نسمح لك" |
Hissedarlarımız var. Yayın ağını batırmana izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لك باغراق الشبكه |
- Havuza girmenize izin veremeyiz bayım. | Open Subtitles | - لن نسمح لك بالدخول الى الحوض, سيدي |
Ama yağmura karşı sizin bir miktar korunmanızı.. ...temin etmeden Fort Worth'dan ayrılmanıza izin veremeyiz. | Open Subtitles | ولكن لن نسمح لك بمغادرة (فورت وورث) دون أن نمنحك بعض الحماية من الأمطار. |
Olmaz... henüz hiçbir şey bitmedi. | Open Subtitles | لن نسمح لك بالرحيل |