Tommy, lütfen, gidelim buradan. Kalbim daha fazlasına dayanamaz! | Open Subtitles | من فضلك لنخرج من هنا قلبى لن يتحمل أكثر من هذا |
Kalbi dayanamaz. Haftalardır bu konuyla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | قلبه لن يتحمل كنا عنده لاسابيع بسبب هذا الموضوع |
Boyun kaslarındaki hasar yüzünden endoskopiyi kaldıramaz. Bu otomatik. | Open Subtitles | في رقبته لن يتحمل المنظار إنه جهاز إلكتروني |
Bu yaşlı kayık daha fazlasını kaldıramaz! Cankurtaran salını indirin! | Open Subtitles | هذا القارب القديم لن يتحمل المزيد، أخرجوا طوف النجاة |
Kapüşonlu Klan üyeleri, Beyaz Hristiyanlar'ın onunla uğraşmak istemediklerini ve kasabayı terk etmelerini söylemiş. | Open Subtitles | ,لن يتحمل مثير المشاكل و يريد أن يخرجه من مدينته |
Kapüşonlu Klan üyeleri, Beyaz Hıristiyanların onunla uğraşmak istemediklerini ve kasabayı terk etmelerini söylemiş. | Open Subtitles | ... و قالوا ان المسيحى الأبيض الصالح ,لن يتحمل مثير المشاكل و يريد أن يخرجه من مدينته |
'Ve Nick Beam bu saçmalığa tahammül edemez.' | Open Subtitles | و (نيك بيم) لن يتحمل هذا الهراء |
Hearst boş bir tabuta tahammül edemez. | Open Subtitles | لن يتحمل " هارست " كفن فارغ |
Bir daha başarısız olursak kalbim bu acıya dayanamaz. | Open Subtitles | قلبي لن يتحمل صدمه جديده اذا أخطأنا من جديد |
-Beklediğim reaksiyon bu değildi. -Vücudu daha fazla dayanamaz. | Open Subtitles | لم يكن رد الفعل الذي توقعته، لن يتحمل جسدها أكثر |
Buna asla dayanamaz. Onu dışarı çıkartmam gerekiyor. | Open Subtitles | إنه لن يتحمل ذلك يجب أن أخرجه من هناك |
Kalbin bunu kaldıramaz, 70 yaşındasın sen! | Open Subtitles | وقلبك لن يتحمل هذا ! .. أنت في الـ70 من عمرك |
Bunu tekrar yapma Merlin. Kalbim bunu kaldıramaz. Evet ama biraz abartıyorsun. | Open Subtitles | لا تفعل هذا مجدداً يا (ميرلين) قلبي لن يتحمل هذا الضغط |
Vücudu bu kadar sıvıyı kaldıramaz. | Open Subtitles | لن يتحمل جسده كل هذه السوائل. |