Öldürdüğüne inanıyor. Çocuğun tarafını bilmiyorum çünkü benimle Konuşmuyor. | Open Subtitles | هي تعتقد انه قتله,وأنا لاأعرف جانبه من القصة,هو لن يتكلم معي |
Toksin dışarıda, nereye gittiğini bilmiyoruz Kaminsky Konuşmuyor, elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | السميات في الخارج ولا نعلم إلى أين هي متجهة كامنسكي لن يتكلم ليس لدينا شيء |
Yani seninle Konuşmuyor bile, buna rağmen bizim oraya gidip, onu bizimle buraya getirmemizi istiyorsun? | Open Subtitles | اذا هو حتى لن يتكلم معك ولكن من النفترض لنا أن نذهب إلى هناك ونجبره على القدوم معنا؟ |
Onda işkence işe yaramaz. O asla konuşmaz. | Open Subtitles | تعذيبه لن يفلح ، هو لن يتكلم أبدا |
Odin seninle asla konuşmaz. | Open Subtitles | أودين لن يتكلم معك |
Adam bir fanatik. asla konuşmaz. | Open Subtitles | الرجل متعصب , لن يتكلم |
Anlamalısın, kimse konuşmayacak. Herkes satın alındı. | Open Subtitles | يجب أن تدرك ان احداً لن يتكلم كل شخص سُمح لة |
Anlamalısın, kimse konuşmayacak. Herkes satın alındı. | Open Subtitles | يجب ان تدرك ان احدا لن يتكلم كل شخص سُمح له |
Konuşmuyor, ben de telaşlanmasını sağlıyorum. | Open Subtitles | هو لن يتكلم,لذا انا أدعه حتى يستوي |
Güvenlik görevlisi Konuşmuyor ve onu gören biri yok. | Open Subtitles | الحارس لن يتكلم , و لم يره أحد. |
Hiçbir şey. Konuşmuyor. | Open Subtitles | لا شيء لن يتكلم |
Sizinle Konuşmuyor. | Open Subtitles | -مالذي قاله سينكيه؟ لن يتكلم معكَ |
Şimdi kimse benimle Konuşmuyor. | Open Subtitles | لن يتكلم معي أحد |
Malik asla konuşmaz. | Open Subtitles | (ماليك) لن يتكلم. |
Janek asla konuşmaz! Asla! | Open Subtitles | ( يانيك) لن يتكلم أبداً! |
Sizinle şimdi konuşmayacak. Yarın sabah saat sekizde. | Open Subtitles | هو لن يتكلم معكم الآن الساعة الثامنة صباح الغد |
Endişelenmeyin çocuklar. Hiç kimse bir daha bunun hakkında konuşmayacak ya da yazmayacak. | Open Subtitles | لا تقلقوا يا رجال ، لن يتكلم أحد على هذا أو يكتب عنه شيء |