Avukatım yarına kadar burada olmayacak yani o zamana kadar... | Open Subtitles | المحامى الخاص بى لن يتواجد حتى الغد لذا لحين ذلك |
Başkan iki haftalığına şehirde olmayacak. | Open Subtitles | . لن يتواجد الرئيس فى المدينة لمدة أسبوعين |
Çünkü bugün, etrafta sizi yakalayacak polisler olmayacak. | Open Subtitles | لأن اليوم لن يتواجد رجال شرطة للقبض عليكم |
O yüzden hiç kimse belki de 1 ay içinde var olmayacak bir firma için kariyerini riske atmaz. | Open Subtitles | ولا يوجد احد سيخاطر بحياته المهنية في مكان ربما لن يتواجد بعد شهر |
O yüzden hiç kimse belki de 1 ay içinde var olmayacak bir firma için kariyerini riske atmaz. | Open Subtitles | ولا يوجد احد سيخاطر بحياته المهنية في مكان ربما لن يتواجد بعد شهر |
Bu sayede beni hayatta geri tutacak bir şey olmayacak, nereye gitmek istersem isteyeyim bana engel olacak bir şey olmayacak, hiç kimse kariyerimle arama giremeyecek. | Open Subtitles | "بهذه الطريقة لن يتواجد من يعيق تقدمي في الحياة، ولا في السفر لحيثما أبغ السفر.." "ولن يقف أحد في طريق عملي.. |
Toplanma evinde birkaç koruma dışında kimse olmayacak. | Open Subtitles | لن يتواجد في المجمع سوى بعض الحراس |
Senatör Albinius'a haber gönderin. Spartacus yarınki müsabakalarda infaz edilecek kölelerin arasında olmayacak. | Open Subtitles | ارسل الأخبار للسيناتو (ألبينيوس)، لن يتواجد (سبارتاكوس) بين العبيد الذين سيعدموا غدًا في الألعاب |
İçeride kimse olmayacak demiştin. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} قلت أنه لن يتواجد أحد هناك |
Cooper Seldon bizim bakabileceğimiz hiçbir yerde olmayacak. | Open Subtitles | ({\pos(190,210)}كوبر سيلدون) لن يتواجد في مكان يخطر ببالنا البحث فيه. |
Seks falan olmayacak. | Open Subtitles | حسناً ، لن يتواجد أى جنس |
Muhtemelen La ciudad bile orada olmayacak. | Open Subtitles | لن يتواجد (لا سيوداد) على الأرجح |