Bu bir çıkmaz sokak. Benim adamımla ilgili hiçbir şey bulamayacaklar. | Open Subtitles | انها نهاية النهاية , انهم لن يجدوا ابدا شيئا ضد موكلي |
Kara lekeyi bana veren o ahmaklar buraya senden önce gelirlerse bunu bende bulamayacaklar. | Open Subtitles | بعد أن ناولني القراصنة البقعة السوداء وإذا عادوا مجددا قبل قدومك فهم لن يجدوا هذه معي |
Vaktini boşa harcıyorsun. Hiçbir şey bulamayacaklar. Sana burada olmadıklarını söyledim zaten. | Open Subtitles | أنت تهدر وقتك، لن يجدوا شيء لقد أخبرتك أنهم ليسوا هنا |
Benden daha iyi bir verici bulamazlar. Bunu yapmazsam Brae ölecek. | Open Subtitles | لن يجدوا حلاً أفضل من هذا فأما هذه العملية أو يموت |
Bunlardan üç, dört tane içersen içinde kan bile bulamazlar. | Open Subtitles | إذا شربت ثلاثة أو أربعة منها، لن يجدوا دمك حتى |
Uzağa gidebilirler, ama kaçamazlar. | Open Subtitles | أنهم يهربون، لكنّهم لن يجدوا الخلاص |
Al Bathra olayında herhangi bir kusurlu bulmayacaklar. Senin dert edeceğin bir şey yok. | Open Subtitles | إنهم لن يجدوا جريمة جنائية في واقعة(باثرا) ليس هناك ماتقلق بشأنه |
Beni o teröristlerle ilişkilendirebilecek hiçbir delil bulamayacaklar. | Open Subtitles | لن يجدوا دليلا لايجاد صلة بأولائك الارهابيين |
Tabii ki hiçbir şey bulamayacaklar. | Open Subtitles | لا عجب انهم لن يجدوا شيئا أبدا |
Polis, nehire düştüğünü sanıyor. Cesedini asla bulamayacaklar. | Open Subtitles | .. الشرطة إعتقدت أنه قد سقط في النهر - لن يجدوا جُثته - |
Öyleyse bir şey bulamayacaklar. | Open Subtitles | إذاً فإنهم لن يجدوا أي شيء هناك |
Tekrar geri döndüklerinde arayacak bir şey bulamayacaklar. | Open Subtitles | وفي الوقت الذي يرجعون فيه لن يجدوا شيئا |
Anlıyorum, ama bir şey bulamayacaklar. | Open Subtitles | أفهمك، و لكنهم لن يجدوا شيئاً. |
Çünkü adamı bulamayacaklar. | Open Subtitles | لأنهم لن يجدوا الجانى |
Mulder'ı bu şekilde bulamazlar. | Open Subtitles | هم لن يجدوا مولدر هذا الطريق. تعرف بأنّ وأنا أعرف ذلك. |
Herhangi bir şey bulamazlar, değil mi? | Open Subtitles | أنني أتعاطى المخدرات أو عاهرة و لهذا أصبت بنقص المناعة لن يجدوا شيئاً على الأرجح صحيح؟ |
Eğer beni öldürürlerse, paketi asla bulamazlar. | Open Subtitles | . اذا قاموا بقتلي ,لن يجدوا الحقيبة ابدا |
- Parayı bulamazlar, çünkü parayı kötü adamlar aldı bizi kaçıran diğer kötü adamlara verecekler. | Open Subtitles | لن يجدوا النقود لأن الأشرار قد جاءوا و أخذوها و أعطوها للأشرار الذين إختطفونا. |
Uzağa gidebilirler, ama kaçamazlar mı? ... | Open Subtitles | أنهم يهربون، لكنّهم لن يجدوا الخلاص |
Al Bathra olayında herhangi bir kusurlu bulmayacaklar. Senin dert edeceğin bir şey yok. | Open Subtitles | إنهم لن يجدوا جريمة جنائية في واقعة(باثرا) ليس هناك ماتقلق بشأنه |