Bu insanların yılda iki defa, kuru odun almaya hakları var. | Open Subtitles | يسمح لهؤلاء القوم بمكيالين كحد أقصى من الأغصان اليابسة بالعام، |
Hayatta kalmakla alakalı. Bu insanların aileleri, çocukları var. | Open Subtitles | المسألة مسألة بقاء، لهؤلاء القوم عائلات وأطفال... |
Bu insanların dostu olmadığını kanıtla. | Open Subtitles | فلتثبت أنك لست صديق لهؤلاء القوم |
Bu insanlara çok fazla yakınlaştın. | Open Subtitles | لقد سمحت لنفسك بالاقتراب كثيراً لهؤلاء القوم |
Bu insanlara biraz saygı göstermemiz için daha iyi bir sebep. | Open Subtitles | وهذا من الأسباب يجب ان نظهر لهؤلاء القوم بعض الإحترام |
Kişisel bir şey değil, yani... bu kişilere büyük bir yakınlık duyuyorsan. | Open Subtitles | لا أقصد بذلك أي شيء بمحمل شخصي إذا كنتِ تملكين قدراً كبيراً من الشفقة لهؤلاء القوم |
Bu insanların dostu olmadığını kanıtla. | Open Subtitles | فلتثبت أنك لست صديق لهؤلاء القوم |
Bu insanların bir cenazesi olsun istemiş. | Open Subtitles | أراد أن يجري لهؤلاء القوم جنازة |
Bu insanların gitmesine izin vermelisin. | Open Subtitles | يجب أن تسمحي لهؤلاء القوم بالرحيل |
Bu insanların duyarsızlığı. | Open Subtitles | اللامبالاه لهؤلاء القوم |
Dinle, kafanı kötü düşünceler etrafında dolaştırmak yerine, neden Bu insanlara biraz tatlı çay veya biraz pasta,servis etmeme yardım etmiyorsun. | Open Subtitles | عوضاً عن الوقوف والتفكير بأفكار سيئة لماذا لا تقدمون الشاي أو تجلبون لهؤلاء القوم بعض الفطائر؟ |
- Bu insanlara bunun için para ödedim. - Ne? | Open Subtitles | -لهذا أدفع لهؤلاء القوم |
- Bu insanlara bunun için para ödedim. - Ne? | Open Subtitles | -لهذا أدفع لهؤلاء القوم |
General, bu kişilere teslim olamazsınız. | Open Subtitles | جنرال, لا يمكن أن تذعن لهؤلاء القوم. |