Karım arıyor, eğer bugün öleceksem, ona, onu sevdiğimi bir kez daha söylemeliyim. | Open Subtitles | إنها زوجتي. إذا كنت سأموت اليوم، فأريد أن أقول لها بأنني أحبها لمرة أخرى |
ona, yeni bebeğe hediye aldığımı söyledim. İşe yaradı. | Open Subtitles | ثم قلت لها بأنني أشتريت للمولود الجديد هدية |
ona göz kulak olacağımı söyleyince rahatladı. | Open Subtitles | لقد هدأت فقط عندما قلت لها بأنني سأهتم به |
Niye bilmiyorum ama ona buraya geleceğimi söyleyemedim | Open Subtitles | لست ادري لماذا لم استطع فقط ان اقول لها بأنني قادمة الى هنا |
11 metre 8 santim uzakta oturuyor ve ben ona üzgün olduğumu bile söyleyemiyorum. | Open Subtitles | تعيش بالتحديد مسافة 38 قدم و 9 بوصات ولا أستطيع أن أقول لها بأنني آسف |
En sonunda öyle bir noktaya geldim ki, harekete geçip ona tutturduğumu söylemekten başka şansım kalmadı. | Open Subtitles | إذا كان الأمر كذلك وأخيرا وصلنا الى نقطة حيث لم يكن لدي خيار لذا شمرت عن ساعدي وقلت لها بأنني فعلت |
Ayrıca salak da. Oraya git ve ona flörtün başa bela bir şey olduğunu söylediğimi ilet. | Open Subtitles | وحمقاء, ويجب أن تذهبي إليها لتقولي لها بأنني أخبرتكِ بأن المواعدة |
ona böyle dediğimi ilet. | Open Subtitles | تسليم المُستعمَرة قُل لها بأنني أمرتُ بذلك |
Ben de o yüzden ona yüzüğü verdim. | Open Subtitles | لها السبب أعطيت الخاتم لها فقط لأبرهن لها بأنني شعرت بنفس الطريقة |
Bak, bunu söylediğimi ona söyleme ama buraya gelmemi yazdığın mektubu aldığımda birkaç yıl önce Tuscon'a getirdiğin Judy'den bahsettiğini sandım. | Open Subtitles | أنظر، لاتقول لها بأنني قلت هذا لكن عندما كتبت لي لأنزل هنا في البداية اعتقدت بانك تتحدث عن جودي |
Ayrıca Silver ve benim karışık bir geçmişimiz var, ve ona taşıyıcı annesiyle yattığımı söylemek işleri biraz daha karıştırabilir. | Open Subtitles | و أن أقول لها بأنني عاشرت بديلتها . قد تجعل الأمور معقدة أكثر قليلاً |
Ama ona çok önemli biri olacağıma dair yemin ettim. | Open Subtitles | ولكنني أقسمت لها بأنني أود أن أصبح شخصا مهما |
Ama yönetici ortak benden bir şey yapmamı istedi ve ona kusura bakmayın çok meşgulüm diyemedim. | Open Subtitles | و لكن الشريكة الإدارية طلبت مني فعل ذلك و أنا لم أقل لها بأنني كنت مشغولا ً |
Ama ben ona, bu gece kardeşi ile konuşacağımı söyledim | Open Subtitles | ولكن قلت لها بأنني سوف إقناعه بالرجوع الليلة |
ona, Haven yazmamızı söyledi dersiniz. | Open Subtitles | واكتبوا لها بأنني طلبت منكم ذلك |
Söyle ona,onu bir babanın yaptığı gibi gözeteceğim. | Open Subtitles | قولي لها بأنني سأرعاها كوالدها |
ona yolda olduğumu söyle. | Open Subtitles | قولي لها بأنني في طريقي إليها |
ona yardım edemeyecegimi söyledim. | Open Subtitles | قلت لها بأنني ما كنت لأساعدها |
Tamam, döndüğünde ona, Lemmon dağına çıkacağımı söyle. | Open Subtitles | حسنا، عندما تعود قول لها بأنني قد ذهبت في رحلة الجانب الخلفي من (جبل ليمون) |
Karım ona öldüğümü söylemiş. | Open Subtitles | زوجتي قالت لها بأنني ميت |