2007 yılı Mayıs ayında, Estonya sanal saldırı kurbanıydı, iletişim ve banka sistemleri hasar gördü. | TED | في مايو 2007، كانت استونيا ضحية لهجمات الكترونية، اتلفت اتصالاتها والنظم المصرفية. |
ABD'nin en yakın müttefikleri, İspanya ve İngiltere, içlerindeki El-Kaide hücrelerine karşı saldırı başlattılar. | Open Subtitles | اثنتان من الجارات لامريكا انجلترا واسبانيا تتعرض لهجمات ايضا من خلايا القاعدة |
Son zamanlarda, birkaç kumarhane yaratıcı saldırıların kurbanı olmuştur. | TED | مؤخرًا، كانت الكثير من نوادي القمار ضحية لهجمات إبداعية. |
Teröristlerin bugünkü saldırıyı planladıkları bina mı? | Open Subtitles | المبنى الذي دبر منه الإرهابيون لهجمات اليوم؟ |
Açıkçası, sadece gelen saldırılara karşı geliştirilmiş bir savunma politikası . | Open Subtitles | من الواضح أن السياسة الدفاعية المبنية على ذلك هي مجرد دعوة لهجمات مستقبلية |
Evet, bina, bu sabahki saldırıları planlamak için teröristler tarafından kullanılmış. | Open Subtitles | نعم، المبنى كان يستخدم من قبل الإرهابيين للتخطيط لهجمات هذا الصباح |
Tarih 11 Eylül 2011, 11 Eylül saldırılarının onuncu yıldönümü. | Open Subtitles | التاريخ هو 11 سبتمبر ,2011, مما يجعل اليوم الذكرى العاشرة لهجمات 11 سبتمبر. |
Demiryolları yollar, köprüler ve düşman askerleri devamlı saldırıya maruz kalıyor. | Open Subtitles | والجسور. وتعرضت قوات العدو لهجمات مستمرة، بالأمس |
Bu cinayetlerin ardında her kim varsa onların bir biyolojik saldırı planlıyor olabileceklerini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعني أنّ مرتكب جرائم القتل هذه قد يكون يخطط أيضاً لهجمات جرثومية؟ |
Tahminen burada Amerika'ya karşı saldırı ve manevra talimler yapıyorlardı. | Open Subtitles | غالباً كمسرح مناورات تدريبيه لهجمات على أميركا |
Birkaç tane çekiçle saldırı buldum ama şaşırtıcı kadar çok ısırılma olayı var ama ya biri, ya diğeri var, ikisi bir arada yok. | Open Subtitles | وجدت بضعة هجمات بالمطارق رقم مفاجئ لهجمات جرى فيها العض لكن فقط واحد من الاثنين لا توجد هجمات مختلطة |
Çünkü daha fazla saldırı için kimyasal madde bulamayacağız. | Open Subtitles | لأنه لن نجد هناك أي كميات من المادة المطلوبة لهجمات أخري |
Peki bugünkü saldırıların hazırlıklarını yaptıkları zaman odada mıydın? | Open Subtitles | عندما كانوا يعدون لهجمات اليوم، هل كنت في الغرفة؟ |
Bu harita Bensonhurst Bombacısı'nın yaptığı saldırıların tarihlerini ve yerlerini gösteriyor. | Open Subtitles | هذه الخريطة تحدد المواعيد و الأماكن لهجمات مفجر بينسنهرست |
Yani bana, Audrey'in kocasının, teröristlerin bu sabahki saldırıların planlandığı binanın sahibi olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | تعنين أن زوج (أودري) يمتلك المبنى الذي استخدمه الارهابيون للتخطيط لهجمات هذا الصباح؟ |
Chatsworth'daki, teröristlerin bu günkü saldırıyı planladıkları binanın kira kontratında ismin vardı. | Open Subtitles | إن اسمك على عقد فيمبنى بـ(تشاتسورث) كان قد استُخدم من قبل الإرهابيين للتخطيط لهجمات اليوم. |
Radikal EVO'ların lideri, üst ırk yanlısı lideri Doktor Mohinder Suresh'in bugünkü korkunç saldırıyı üstelendiği ve saldırıyı planlayan kişi olduğu FBI tarafından doğrulandı. | Open Subtitles | "لقد أكدت المباحث الفيدرالية بأن قائد حركة المتطورون العنصرية.." "هو الدكتور (موهيندر سوريش) وهو يدعي المسئولية عن التخطيط.." "لهجمات اليوم المرعبة، والمكاتب |
Evsizlerin kamplarına yönelik saldırılara cevap vermemelerinden dolayı polisler suçlanmış. | Open Subtitles | يتهم الشرطة عدم الإستجابة لهجمات على مخيمات متشردين |
2001'de Muhammed Atta, 11 Eylül saldırılarını liman şehri Hamburg, Almanya'da düşündü ve planladı. İstihbarat başarısızlıkları ve bölümler arası rekabet, onun ve ekibinin fark edilmeden ve müdahale olmaksızın saldırılara hazırlanmasına olanak verdi. | Open Subtitles | في عام 2001 , قام محمد عطا بالتخطيط لهجمات الحادي عشر من سبتمبر من مدينة الميناء في "هامبورغ" في ألمانيا الفشل الاستخباراتي والمنافسة بين الإدارات سمحت له ولفريقه بالتخطيط من دون أن يتم كشفه أو أي تدخل |
Nusayr ilk başta suçlu bulunmadı ama hafifletilmiş suçunun cezasını çekerken başka insanlarla birlikte New York'un simgelerine yapılacak saldırıları planlamaya başladı. Bu mekanlar arasında tüneller, havralar ve Birleşmiş Milletler Merkezi vardı. | TED | لم تتم إدانة نصير بالقتل بالأساس لكنه حين كان يقضي مدة سجن متعلقة بقضايا أخف، كان يخطط بمعية رجال آخرين لهجمات على عشرات من المواقع في مدينة نيويورك، بما في ذلك من أنفاق و معابد يهودية و المقر الرئيسي للأمم المتحدة. |
Underwood'lar Homs'ta hava saldırıları ve asker çıkartması planlıyor. | Open Subtitles | يخطط (أندروود) لهجمات جوية وهجوم برّي على (حمص) |
Jake, Eylül saldırılarının ardındaki adam dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | جاك, هذا الرجل الدبر لهجمات سبتمبر هناك |
Gideon Goddard, Allsafe Siber Güvenliğin sahibi ve CEO'su 9 Mayıs saldırılarının sıfır noktası olarak görülüyordu Manhattan'daki bir barda vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | (جيديون جودارد) مالك و رئيس شركة (أولسيف) للأمن الشبكي 5/9 الذي يعتبر البداية المسببة لهجمات تم إطلاق النار عليه و مات في حانة في (مانهاتن) |
Chloe'de en az benim kadar, onlar tarafından saldırıya maruz kaldı. | Open Subtitles | تعرضت (كلوي) لهجمات منهم أكثر مني |