Yüzlerce erkeğin ve kadının hayatlarından sorumlusunuz ve üssünüz saldırı altında. | TED | أنت مسؤول عن حياة مئات من الرجال والنساء، وقاعدتك تتعرض لهجوم. |
Geçen perşembe şahsıma karşı gerçekten iğrenç bir saldırı yapıldı. | Open Subtitles | يوم الخميس الماضي. . المخلصين كَانَ الجسمَ لهجوم شخصي مُقْرِف. |
Çıkıyorken saldırıya uğradım ve çıkış kapıma vurmak zorunda kladım. | Open Subtitles | فيما كنت راجعة تعرضت لهجوم واضطررت للقتل أملاَ في الخروج |
Ara sokakta saldırıya uğramış ve çöp tenekesinin içine atılmış. | Open Subtitles | يبدو أنها تعرضت لهجوم في الزقاق وألقيت في سلة المهملات |
Pentagon, iletişim kaybedildiğinde sizin bir uzaylı saldırısı altında olduğunuzu düşündü. | Open Subtitles | البنتاجون يظن أنكم كنتم معرضين لهجوم الغرباء عندما فقدنا الأتصال معكم |
Burası USS Defient, saldırı altındayız ve büyük hasar gördük. | Open Subtitles | هنا المقاتلة الأمريكية اننا نتعرض لهجوم و اصيبنا بضرر بالغ. |
Demek nükleer saldırı planlayan bir terör hücresine öylece girdin. | Open Subtitles | ولاجل ذلك, هل تسللت الي خلية ارهابية تخطط لهجوم نووي؟ |
Eğer o hala buradaysa, başka bir saldırı planlıyor olabilir. | Open Subtitles | اذا مازال هنا , ربما يمكن ان يخطط لهجوم اخر |
Peki nasıl olurda insanlar bunun gibi bir saldırı sonucu ölür? | TED | حسنا كيف يموت الناس كنتيجة لهجوم من هذا النوع |
Geçtiğimiz senelerde çok iyi tanınan birçok hedefi çökerttiler, buna Birleşik Basın'ın Twitter hesabı da dahildi, yayınladıkları iletide Beyaz Saray'a bir saldırı düzenlendiğini ve Başkan Obama'nın yaralandığını yazdılar. | TED | حيث اخترقوا العديد من الأهداف المهمة في السنوات القليلة الماضية، منها حساب أسوشيتد برس على تويتر، والذي وضعوا فيه رسالة تقول بأن البيت الأبيض تعرض لهجوم أصيب فيه الرئيس أوباما. |
Annem Wangari Maathai'nin duyduğuna göre, Karura ormanı saldırı altında. | TED | وصل خبر إلى أمي، وانجاري ماثاي، أن غابة كارورا تتعرض لهجوم. |
Bu işi yapmaya başladığımda, nefret temelli bir saldırıya tepki gösteriyordum. Bu yüzden kendimi güvensiz, endişeli ve bunalmış hissediyordum. | TED | حين بدأت تأدية هذا العمل كنت أستجيب لهجوم قائم على الكراهية، لذا كنت أشعر بعدم الثقة والقلق والهزيمة. |
Sizi uyarmalıyım. Alman Ordusu karşı saldırıya geçmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك , الجيش الألمانى يجهز لهجوم مضاد |
saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok. | Open Subtitles | تستعد لهجوم كبير بدون راحة بدون نوم , بدون طعام ساخن |
150 km. yürü. saldırıya kalk, uyku ve dinlenme yok, sıcak yemek yok. | Open Subtitles | تستعد لهجوم كبير بدون راحة بدون نوم , بدون طعام ساخن |
3 kurbanda saldırıya uğramadan önce seni görmeye gelmiş. | Open Subtitles | جميع الضحايا الثلاثة كانوا في أن أراك قبل تعرضوا لهجوم. |
Gecenin karanlığında saldırıya uğrama riski olsa da sürüler bazen geceleri de göç ederler. | Open Subtitles | القطعان أحياناً تسير في الليل على الرغم من خطر التعرض لهجوم تحت جنح الظلام |
Daha da kötüsü bağışıklık sisteminin bu saldırısı hayatı bile tehdit edebilir. | TED | وبصورة مأساويّة، يمكن لهجوم الجهاز المناعيّ أن يكون مهدّدًا للحياة. |
Lirio adında genç bir kız, Terrano kardeşlerin saldırısına uğradı. | Open Subtitles | ليريو، وهي فتاة شابة، تعرّضت لهجوم من قبل الاخوة تورينو |
Vietnam'da, Birleşik Devletler üssü bulunan Da Nang bölgesine Viet Kong kuvvetleri saldırdı. | Open Subtitles | في فيتنام، قاعدة دا نانغ، معقل رئيسي للولايات المتحدة، تعرضت لهجوم من قبل الفيتكونغ |
Yüzbaşı, şu anda nasıl bir ruh halinde olduğunu hayal bile edemem. Ama ikinci saldırıyı engellemek istiyorsak seni derhal geri göndermeliyiz. | Open Subtitles | ايها النقيب، لا أتخيل ما هو شعورك الآن، ولكن اذا اردنا التصدّي لهجوم آخر، فعلينا اعادتك حالاً |
Watts'ın dış kolonilerde tıbbi uydulara saldırmayı planladığı bilgisini aldık. | Open Subtitles | تم الحصول على معلومة أن واتس يخطط لهجوم على قمر صناعي طبي خارج المجرة |
Yani, elektriklerin kesilmesi bir terörist atak başlangıcı değil. | Open Subtitles | مما يعني أن انقطاع الكهرباء ليس تمهيدا لهجوم إرهابي |
Belki de gökte aradığımız, bilmediğimiz düşmanımız başka bir saldırının peşindedir. | Open Subtitles | لعلّ عدوّنا المراوغ المجهول يخطط لهجوم آخر. |
Zamanın yavaşlamasının sebebi, hayatımdaki en önemli iki kadın tarafından gafil avlanmış olmamdı. | Open Subtitles | سبب تباطئ الوقت هو تعرضي للتو لهجوم مباغت من أهم امرأتين في حياتي |
Bize saldırdılar, Kumandan. Aynı şekilde karşılık vermeliyiz. | Open Subtitles | تعرّضنا لهجوم أيها القائد يجب أن نردّ بالمثل |
Danışmanı olduğunuz kişi kitle imha silahı saldırısıyla ilgili bir depoda bulundu teröristlerin tehdit savurduğu teknolojide uzmanlığınız var. | Open Subtitles | ظهرت أطروحتك في منطقة عبور لهجوم وشيك بأسلحة دمار شامل تملك الخبرة في التكنولوجيا نفسها التي يهدد الإرهابيون باستخدامها |
Az önce kapsamlı bir Cylon saldırısının başlangıcı olduğu bilgisini verdiler. | Open Subtitles | ... لقد خمنت أن هذه مقدمة لهجوم شامل من قبل السيلونز |