Sanırım biraz erken telaşlandım... ve vatanıma sadakat olduğumu teyyit etmek istiyorum... bu ülkeye ve insan başkanına. | Open Subtitles | وأرغب بتجديد ولائي لهذه الدولة ورئيسها البشري |
İnsanların senden neden bu kadar nefret ettiğini anlamıyorum bu ülkeye girmek için yaptığın onca şeye rağmen. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا يكرهك الناس هنا بصورة كبيرة بعد كل ما فعلته لهذه الدولة |
Ve niyetleri sadece bu ülkeye gelmek ve mallarını satmak olan bu insanları umursuyorum. | Open Subtitles | وأنا أهتم بشأن أولئك الناس الذي كل مايريدونه هو أن يأتوا لهذه الدولة و تغليف بضاعتهم |
Bilmeni istiyorum ki yaptığım şey Bu ülke için muazzam derecede önemli. | Open Subtitles | عليك أن تعرف أن ما أفعله مهم للغاية لهذه الدولة |
Bu ülkeyi ziyaretinizin nedeni nedir, efendim? | Open Subtitles | مالغرض من زيارتك لهذه الدولة ، سيدي ؟ |
bu ülkenin çözümü eğitimli bir çocuk nüfusu olacak, yine de en düşük seviyede bile okuma yazma bilmeyen bir sürü çocuğumuz var. | TED | والمفتاح لهذه الدولة سيكون بمجموعة من الأطفال المتعلمين، ولكن ما زال لدينا الكثير من الأطفال لا يستطيعون القراءة أو الكتابة في أبسط مستوياتهما. |
Eğer bu işe burada, şimdi bir son vermezsem bu ülkeye, bu dünyaya neler olabilir sence? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لهذه الدولة ولهذا العالم، لو لم أُنهِ هذا هنا والآن؟ |
Ancak bu ülkeye olan bakış açım sizinkinden farklı. | Open Subtitles | ولكن نظرتي لهذه الدولة ولإتجاهاتها مختلفة تماماً عنك |
Ailemiz bu ülkeye geldiğinden beri büyük şeyler başardı, ...yalnızca kendimiz için de değil, halkımız için de. | Open Subtitles | لقد حققت عائلتنا الكثير منذ قدمنا لهذه الدولة وليس لمصلحتنا فقط, ولكن لمصلحة شعبنا أيضاً |
Evet, İngiltere'ye olan sadakâtimi yitirdim ama tüm bağlılığımı bu ülkeye adayacağım. | Open Subtitles | نعم، لقد نبذت ولائي لأنجلترا لكن أنا هنا لكي أوفي بولائي لهذه الدولة |
1776 yılında bu ülkeye sadakâtimi sunduğum zaman geleceğimin ne olacağı hakkında çok net görüşlerim vardı. | Open Subtitles | عندما أقسمت ولائي لهذه الدولة في عام 1776 كان لدي رؤية واضحة عما ممكن ان يحمله مستقبلي |
Robiscek ayrıca Budapeşte'de stajyerlik yaparken 16. ve 17. yüzyıl Flaman ve Macar resimlerini toplayarak başladığı sanat koleksiyonculuğu alanında muazzamdı. Ve bu ülkeye geldiğinde önce İspanya Koloni Sanatı, Rus İkonalar ve son olarak Maya Seramikleri toplamaya başladı. | TED | هو أيضا جامع قطع فنية مذهل , حيث بدأ كمتدرب في بودابست من خلال جمع لوحات هولندية وهنغارية من القرن السادس عشر والسابع عشر وعندما قدم لهذه الدولة , اتجه للفن الاستعماري الإسباني الرموز الروسية , وأخيرا خزفيات شعوب المايا |
bu ülkeye 83 yılında Berlin Duvarı'nın üstünden takla atarak geldim. | Open Subtitles | جئت لهذه الدولة عام 1983 عن طريق الشقلبة فوق سور (برلين) |
Bazı akrabalarımın bu ülkeye giriş şekilleri gibi resmen. | Open Subtitles | مثل دخول بعض أقربائي لهذه الدولة |
bu ülkeye birlikteyken daha fazla hayrımız dokunur. | Open Subtitles | نحن أفضل لهذه الدولة معاً بدل انفصالنا |
Tamam, bu ülkeye ilk geldiğim zaman nasıl hareket edeceğimi, nasıl giyineceğimi veya neyin iyi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسناً ، حين أتيت لأول مرة لهذه الدولة لم أعرف كيف أتصرف أو كيف أرتدي ملابسي أو ماذا يكون لطيفاً... كنت وحيد للغاية |
Bu ülke için olan hedeflerimizi çocuğumuzun iyiliğinin önüne koyduk. | Open Subtitles | ووضعنا طموحاتنا لهذه الدولة أمام سلامة ابننا |
Bu ülke için olan hedeflerimizi çocuğumuzun iyiliğinin önüne koyduk. | Open Subtitles | وضعنا أهدافنا لهذه الدولة قبل سلامة أطفالنا |
Bizim için iyi. Bu ülke için iyi. | Open Subtitles | إنه أمر جيد لنا إنه أمر جيد لهذه الدولة |
Bunu hak ediyoruz. Bu ülkeyi sikeyim. | Open Subtitles | نحن نستحق هذا , تباً لهذه الدولة |
Bu ülkeyi kurtarmak için buraya döndüm. | Open Subtitles | لقد عدت لهذه الدولة لإنقاذها |
Ayrıca, bu ülkenin başkanıysanız ve bir şeyler söylediğinizde, bu, diğer demokratik olmayan ülkelerdeki liderlere de, bize - ve kendi gazetecilerine - çok daha kötü bir şekilde hakaret etme ve sahte haber copuyla sopalama mazeretini sunar. | TED | ومجدداً، عندما تكون رئيسا لهذه الدولة وتتفوه بأشياء، فانها تعطي القادة فى بعض البلدان الغير ديمقراطية الغطاء ليتحدونا بشكل اكثر سوء، وإتهامنا نحن ـ ـ وحتى صحفيهم ـ ـ مستخدمين حجة الأخبار الزائفة. |