ويكيبيديا

    "لهم بالدخول" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • onları içeri
        
    • onların içeri
        
    • onları buraya
        
    • içeri almayın
        
    • İçeri girmesine izin
        
    • İçeri girmelerine izin
        
    Kendini onlara açmış olmalı veya onları içeri almayı seçmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أنه فتح نفسه لهم أو إختار السماح لهم بالدخول
    Burada, onları içeri Voight mu yoksa kız mı içeri aldı göremiyoruz. Open Subtitles الآن لا نستطيع أن نرى هل فويت أو الفتاة سمحوا لهم بالدخول
    onları içeri alma. Beş dakika sonra oradayım. Open Subtitles لا، لا تسمح لهم بالدخول سأكون هناك في خمس دقائق
    Ve onların içeri girip beni öldürmelerine izin verirsem hikâyeyi sen yazarsın. Open Subtitles ولو قررت أن أسمح لهم بالدخول وقتلي فأنت سوف تكتب القصة
    Aslında onları buraya Alan'ın getirmesini istiyorum. Open Subtitles الواقع، أريد ألان لجلب لهم بالدخول
    - Öğrenene kadar içeri almayın. Open Subtitles - لا تسمح لهم بالدخول حتى نتعرفُ على هويتهم -
    İçeri girmesine izin verme! Open Subtitles لن أسمح لهم بالدخول! سنموت جميعاً!
    İçeri girmelerine izin vermiyoruz, bunu bilmeniz lazım. Open Subtitles كان يجب أن تعلمي أنه غير مسموح لهم بالدخول
    Benim için eve uğrayıp onları içeri alabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك زيارة المنزل والسماح لهم بالدخول من أجلى؟
    - Sana onları içeri sokma demiştim. Open Subtitles لقد أخبرتك أنه لم يكن عليك السماح لهم بالدخول.
    Kiracılar evde değilmiş. Ama anne onları içeri almış. Open Subtitles المستأجر لم يكن بالبيت لكن الأمّ سمحت لهم بالدخول.
    - Bayanlarla başlayıp onları içeri alabilir miyiz? Open Subtitles هلاّ بدأنا مع السيدات ونسمح لهم بالدخول هنا؟
    Güvertede durup onları içeri aldık. Open Subtitles وقفنا على متن السفينة ولوّحنا لهم بالدخول
    onları içeri salan o küçük ahmak. Open Subtitles لماذا؟ - ستسمحون لهم بالدخول - نسمح لمن؟
    James onları içeri alıyordu onlar da kendi Humvee'leriyle uyuşturucu saklanmış olanı değiştiriyordu. Open Subtitles اذن, "جيمس" سمح لهم بالدخول للمبنى, ثم سيبدلون الـ"همفي" التي مُخبأ بها مُخدرات بواحده من ما لديهم.
    Belki de onların içeri mühürlenmesi. Open Subtitles ربما ختم لهم بالدخول
    Stan, senin baban da onlardan biri. Baban, büyük ihtimalle onları buraya getiren kişi! Open Subtitles (ستان)، والدك واحد منهم لابد من أنه الذي سمح لهم بالدخول!
    Sakın içeri almayın. Open Subtitles لا تسمح لهم بالدخول.
    İçeri girmesine izin vermeyin! Open Subtitles لا تسمحوا لهم بالدخول
    İçeri girmelerine izin veremeyiz. Hey! Hey! Open Subtitles لا نستطيع ان نسمح لهم بالدخول واحد بالاسفل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد