Eğer kadınlardan uzak durur, onlarla iletişime geçmezsem onlarla ilgilenmez ve köşe bucak kaçarsam | Open Subtitles | إذا ابتعدت عن النساء, ولم أسمح لنفسي بالحديث معهنّ, ولم أنظر لهنّ, وتجنّبت محاولاتهنّ، |
Ruj sürüyorlar onlarla pikniğe gidip bisiklet sürüyorlar. | Open Subtitles | وبعدها يضعون لهنّ أحمر الشفاه ويأخذونهم إلى النزهات وركوب الدرّاجات الهوائية |
Hayır, bu çok anlamsız.O kadar zamanı, kadınları dinleyip hediyeler alarak, onlarla yatmaya çalışmıyorsa neden harcasın ki? | Open Subtitles | كلا ، هذا غير منطقي ، لمَ تقضي كلّ هذا الوقت تستمع إلى نساء ، وتشتري لهنّ أغراض إذا كنتَ لا تحاول النوم معهنّ؟ |
Seks karşılığında bütün bu kadınlara para ödemişsiniz. | Open Subtitles | دفعت مقابل الجنس لهنّ جميعاً |
Seks karşılığı bu kadınlara para ödediğinizi gazetecimiz Dag Svensson belgeleriyle ispatladı. | Open Subtitles | لدى الصحفي (داغ سفينسن) وثائق تثبت بأنّك دفعت لهنّ مقابل الجنس |
Davina'nın onlarla arası pek de iyi değil. Onu koruyorum. | Open Subtitles | هي ليست صديقة صدوقة لهنّ إنّي أحميها منهنّ |
Beni onlarla tanıştırır mısın? | Open Subtitles | هل تمانعين تقديمي لهنّ ؟ |