Çok iyi bir adamdı, Ona çok şey borçluyum. | Open Subtitles | لقد كان رجل صالح وأنا مدينة له بالكثير |
Herkül beni bu küçük resortta tuzağa düşürdü. Ve ben Ona çok şey borçluyum. | Open Subtitles | (هرقل) حبسني في هذا المكان الصغير وأنا أدين له بالكثير! |
- Ona çok şey borçluyum. - Bunları duymak hoş. | Open Subtitles | و أدين له بالكثير - هذا كلام جميل - |
Ona çok şey borçluyuz. | Open Subtitles | ونحن مدينون له بالكثير. |
Onu seviyorum ve Ona çok şey borçluyum. | Open Subtitles | أنا أحبه ، و أنا مدين له بالكثير . |
Ona çok şey borçluyuz. | Open Subtitles | نُدين له بالكثير |
Ona çok şey borçluyuz. | Open Subtitles | إننا ندين له بالكثير |
- Ona çok şey borçluyuz. | Open Subtitles | -ندين له بالكثير |
Ama mikro batarya projesi, bu hayattaki tek tutkumdu ve Dr. Lowenthal iki yüzlü bir pislik olsa da, Ona çok şey borçluyum. | Open Subtitles | لكن مشروع البطارية الصغيرة ...هو شغفي في هذهِ الحياة و بالرغم من أنّ الد. (لوينثال) كان منافقاً فإني مدينة له بالكثير |
- Ona çok şey borçlusun. | Open Subtitles | -أنتِ تدينين له بالكثير |