| - Dante Kavşağında'ki General Masters Tugayı'ndan Onbaşı Clemens, efendim! | Open Subtitles | العريف كليمنس، سيدي، من لواء ماسترز عند مفترق الطرق دانتي |
| General, onun kaybolmasının ardında Güven'in olduğuna bir şüphe yok. | Open Subtitles | لواء ، ليس هناك سؤال على أن الثقة وراء إختفائَها |
| - Denedim ama-- - Bir General gibi bağırdın durdun. | Open Subtitles | ـ لقد حاولت ـ لا، لقد أعطيتهم أوامر وكأنكِ لواء |
| - Mazril'de neleri var? - Bir tugay. | Open Subtitles | ماذا لدى الاتراك فى المازريل لواء عسكرى يا سيدى |
| Depresyona girmiş bir General, politikacı, ekonomist; minör tonlarda bir müzisyen, karanlık renklerde bir ressam olabilirsiniz. | TED | قد تكون لواء أو سياسي أو اقتصادي مكتئب أو موسيقي في نغمة منخفضة أو رسام بـألوان قاتمة |
| Birşey daha var, General, hala eksik birşey, fark yaratacak birşey. | Open Subtitles | هناك شئ واحد , لواء , مازال مفقود , ربما يصنع فارق |
| Bir General rütbesinden yıldız kaybetmesin diye kendi silah arkadaşlarının ateşi altında kalmadı mı? | Open Subtitles | يتلقى الملامة على حادثة إطلاق نيران صديقة حتّى لا يفقد لواء ما بمكان ما نجمته؟ |
| Size göz kulak olması için bir General yeter de artar. | Open Subtitles | إضافةً إلى ذلك ، لواء واحد ينتبه لأكتافكَ بكثره |
| Tanıştığımıza sevindim, General. İyi akşamlar. | Open Subtitles | لمن دواعي سرورنا أن نلتقي بك ، لواء .. استمتع بليلتك |
| Elimizde kimyasal silahlarda uzman olan 3 yıldızlı bir General var. | Open Subtitles | هل تمتلكون لواء بثلاث نجوم خبير في الاسلحة الكيميائية |
| Hayır General, bizim saklanabileceğimiz bir yer. | Open Subtitles | لا, يا لواء مكان ما نسخدمه نحن في الاختباء |
| General, her zaman yeni bir düşman ve fethedilecek yeni bir yerler olur. | Open Subtitles | يا لواء, دائما هناك عدو جديد دائما هناك أراضي جديدة لغزوها |
| General, pozisyonumuz bekliyor ama sadece bizi çıkmaza sokuyor. | Open Subtitles | لواء, تمركزنا توقف ولا يُقدم شيئا سوى طريق مسدود |
| Beni General yaptığınızda salıklarımda dürüst olmamı istemiştiniz. | Open Subtitles | حين عَيَّنتِني كـ لواء طلبتِ مني المشورة الصادقة |
| General Murray Prens'in burada kalıp zarar görmemesini sağlayın. | Open Subtitles | لواء موري أحرص أن يبقى الأمير هنا بعيداً عن الأذى |
| Falls Road Aktif Hizmet Birimi. Belfast Tugayı IRA. | Open Subtitles | وحدة الخدمات الآيرلندية لواء بلفاست، بالجيش الجمهوري الآيرلندي |
| Hayır, bakın. lRA tugay komutanı, Jimmy O'Reardon'un hakkındaki bilgi. | Open Subtitles | كلا ، لدينا قائد لواء الجيش الجمهوري الإيرلندي (جيمي أوريدن) |
| Ve Barclay'lerin evinden ayrılırken saniyeler içinde kafanızda bir kıskançlık olduğuna dair izlenim oluştu Binbaşı Murphy. | Open Subtitles | وهذا التعبير عن الغيرة الذي حدث أمامك في غضون ثوان لواء (مورفي) خلال مغادرتك لمنزل (باركلي) |
| -Tebrikler Albay. -Aslında, artık bir generalim. | Open Subtitles | مبروك يا عميد في الواقع لقد أصبحت لواء الآن |
| Şu anda, Viktor Luhansky adında bir adam tarafından yönetilen, Luhanskiy Birliği adında bir kuruluşa yoğunlaşmış haldeyiz. | Open Subtitles | الهيئة التي نصب تركيزنا عليها الآن هي لواء لوهانسكي زعيمها هو هذا الرجل فيكتور لوهانسكي |
| Emrin geri çekilmesi için Genel Vali'den yüksek bir pozisyon gerektiriyor yada üçten fazla generalin razı olması. | Open Subtitles | للتراجع عن هذا الأمر يتطلب منصباً أعلى من الحاكم العام أو طاقم مؤلف من ثلاثة قادة برتبة لواء |
| Sivil koruma Generali, uyuşturucu kaçakçısı ve İtalyan mafyasının üyesi. | Open Subtitles | لواء من الحرس الوطني، مهرب مخدرات وعضو من المافيا اﻹيطالية |
| Aurelius zamanın önde gelen generaliydi ve Tuna nehri sınırında bir sürü savaşa girmişti. | Open Subtitles | رغم كل شي . كان يعد بدوره لواء حربيا في زمانه و قاد حروبا كثيرة على ضفاف نهر الدانوب |
| Bir generalimiz, Moskova'yı zapt etmeye çalışıyor ama daha önce bir tabur bile komuta etmemiş. | Open Subtitles | لدينا هذا العام... ... الذي يحاول الآن الاستيلاء على موسكو، الذي لم يأمر لواء واحد. |