Ailesiyle barışmak için bir mektup yazmayı dilerse annesine teslim etmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | لو يرغب في كتابة رساله لهم لترضيتهم فسيكون من دواعي سروري توصيلها لوالدته |
Bu kötü haberi annesine benim vermem gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | وقد شعرت أنه من واجبي أن أوصل الخبر المحزن لوالدته |
Her sabah saat 10'da annesine kahve yapan çavuşun saati bu. | Open Subtitles | لا لا, انه فقط هذا الملازم الذى اعتاد ان يصنع القهوة لوالدته يومياً الساعة العاشرة |
İkisi de 24 yaşında tüberkülozdan ölen karısı ve annesinin kayıpları Poe'ya musallat olmuştu. | TED | كان يلازم عقله فقدانه لوالدته وزوجته، اللتين ماتتا بداء السُل عن عمر 24 عامًا. |
annesi de öyleydi aynen. | Open Subtitles | لقد حدث نفس الشيء لوالدته إن هذا لا يعني أي شئ |
Polis, Dancik'in dün sabah annesini ziyarete hastaneye gittiğini doğruladı. | Open Subtitles | تحققت الشرطة مع الزّوجة من زيارته لوالدته بالمستشفى صباح أمس. |
Afrika yaban eşeği eve geldi.. ..ve Afrika yaban eşeği annesiyle... | Open Subtitles | الحمار الوحشى الصغير عاد لوالدته الحماره الوحشية |
Şimdi çocuğu bırakırsak annesine ve babasına koşup bizi ihbar edecektir. | Open Subtitles | إذا تركنا الفتى يرحل سيذهب لوالدته ووالده ويخبرهما عنا |
Siz annesine tanıştırabileceği tarzda bir kız değilsiniz. | Open Subtitles | أنت لستِ من نوع الفتيات اللاتي يُقدمن لوالدته |
Simon, annesine ağlayacak bir omuz verirken ben de konuşmaya istekli insanlarla kaynaştım. | Open Subtitles | بينما سايمون يقدم كتف اللملمة لوالدته لتبكي عليه إختلطت مع زميل من المناصرين للكنزة الصوف بلا أكمام |
Demek istediğim, annesine olanlardan sonra babasına bu şekilde bakması harika. | Open Subtitles | أعنى. إنه لشىء رائع ان يعتنى بوالده خصوصا بعد ما حدث لوالدته |
Çünkü annesine bunu anlattığımızda ağlamaya başlayacak ve bizden nefret edecek. | Open Subtitles | ,لأنه عندما نقول لوالدته عندها سوف تبكي .وسوف تكرهنا |
annesine söylememi istedi ama onun için korktuğumdan birilerine söylemem şart çünkü ciddi bir şey olabilir ve yardım gerekebilir. | Open Subtitles | حسنا, انه اخبرني ان لا يقول احدا لوالدته ولكن انا الان قلقه واعتقد يجب ان اخبر شخص ما, لانه قد يحصل شيئا معه |
Pennebaker'in annesine e-mail gönderdiği bilgisayar ile geçen temmuz bu ankete katıldığı bilgisayar aynı. | Open Subtitles | الرسالة الالكترونية التى بعثها بينبكر لوالدته كانت من جهاز كمبيوتر الذى تم استخدامه للاحصائيه يوليو الماضى 903 00: 39: |
Onun annesine de mektup yazmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدني أن أكتب رسالة لوالدته أيضاً؟ |
annesinin seramik işi için bir site hazırlamış, aklın durur. | Open Subtitles | لقد أعد لوالدته موقع لتجارة السيراميك الخاصة بها |
annesinin hiçbir maça gelmesine izin vermiyor! | Open Subtitles | هو لم يسمح لوالدته للحضور لأي من مبارياته |
Hayır, kahramanı Huntz'ı onurlandırmak ve annesinin intikamını almak için bunu yapacaktır. | Open Subtitles | لبطله هانتز اليوم وسيفعل ذلك للانتقام لوالدته.أنا متأكد من ذلك |
Yarısını annesi için emanet hesabına aktarırsam kalan yarısının benim olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد عرض عليّ النّصف إن وضعتُ النّصف الآخر في الحساب البنكيّ الذي أنشأه لوالدته. |
En büyük evlat annesi daha uzun bir hayat yaşasın diye her zaman ilk çocuğunu feda eder. | Open Subtitles | الإبن البكر دائما يتنازل عن مولوده الأول لوالدته .ممكن أن تعيش أطول |
Orada çalışarak annesi için yapamadığını başkaları için yapabildi. | Open Subtitles | العمل هناك سمح له القيام بالنساء ما لم يقدر على فعله لوالدته |
Kendimi, Carlos'un annesini kaybetmesiyle ilgili yeterince kötü hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بذنب كاف لانني سبب فقدان كارلوس لوالدته |
Afrika yaban eşeği eve geldi.. ..ve Afrika yaban eşeği annesiyle... | Open Subtitles | الحمار الوحشي الصغير عاد لوالدته الحماره الوحشيه |