Memurun yardıma ihtiyacı var, 6600 Laurel Canyon. | Open Subtitles | يحتاج ضابط الى المساعدة، 6600 لورل كانيون. |
Laurel Cooper ile Witgate Records'da şarkı söyledim ve bu mükemmeldi. | Open Subtitles | أن تم تسجيلي من قبل لورل كوبر من تسجيلات ويتجايت وقد كان الأمر عظيما |
Laurel Canyon'da öldürülen çocuğun... kimliğini saptamışsın. | Open Subtitles | لقد سمعت أنك حددت مؤقتاً ضحية لورل كانيون |
Büyükbabam Laurel ve Hardy'ye öyle sesleniyordu. | Open Subtitles | هذا ماكان يطلق عليه جدي على لورل و هاردي |
6600 Laurel Canyon. Ateş edildi. | Open Subtitles | 6600 لورل كانيون . أطلقت النيران |
Laurel, Hunt'un avukatları demin yolladı bize bunu. Mahkeme yerini değiştirmek için başvurmuşlar. Şimdi Hakim Grell'in önünde yargılanacaklar. | Open Subtitles | , (لورل) , لقد حصلت على هذه من محاميّ (هانت) (لقد نقلوا المحاكمة , إننا الآن أمام القاضي (غريل |
Laurel'la konuşmamızı mı dinledin? | Open Subtitles | هل سمعتني أنا و " لورل " عندما كنا نتحدث ؟ |
Laurel bana söyledi. Rebecca senin öz annenmiş. | Open Subtitles | لورل " أخبرتني أن " ريبيكا " والدتكِ الحقيقية " |
Laurel başlamadan önce, birkaç kelime etmek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن تبدأ " لورل " , أريد أن أقول بعض الكلمات |
Bilmeni isterim ki ben gerçekten babama söylemedim senden Rebecca'dan ve Laurel'dan bahsetmedim. | Open Subtitles | أريدك أن تعرف أنني حقاً لم أخبر أبي " عنك و عن " ريبيكا " و عن " لورل |
Kristin boşanma işlemlerini başlatıyor, Laurel yıkılmış durumda. | Open Subtitles | كريستن " قدمت ورق الطلاق , و " لورل " مُدمرة " |
Laurel'in sana sağladığı şartlar çok iyi. Neden kabul etmiyorsun? | Open Subtitles | ذلك عرضٌ ممتاز الذي قدّمته لكِ (لورل)، فلمَ لم تقتنصيه؟ |
Laurel'ın müvekkillerinden ikisi dün gece öldürüldü. Yedi yaşındaki oğulları zor bela kaçtı. | Open Subtitles | اثنان من عملاء (لورل) اُغتيلا ليلة أمس، وهرب ولدهما ابن السابعة بشقّ الأنفس. |
Tanıklık etmemi istemiyor oluşun Laurel aksine tanıklık etmem gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | نهيُك إيّاي عن فعل ذلك يا (لورل) هو دافع ملائم لأفعله. |
Ve Laurel'ın en iyi arkadaşlarından biri biliyorsun. | Open Subtitles | و إنها إحدى الصديقات المفضلات لدى "لورل" |
Çağrı Laurel'ın telefonundan. Hızlı hareket ediyorlar, saatte 70 km. | Open Subtitles | المكالمة قادمة من هاتف (لورل)، إنّها تتحرّك بسرعة، 45 م/س. |
Ancak hastaneye ve cenaze müdürüne derhâl Batı Laurel'daki aile mezarlığına bozulmadan gömülmem gerektiğini söylemelisin. | Open Subtitles | "لكن عليكِ أن تخبري المستشفى فورًا ومسؤول الجنائز أني أريد أن أدفن سليمة" "في منطقة العائلة بمقبرة ويست لورل" |
Laurel'e gidip tövbeni vermelisin hemen, bu gece. | Open Subtitles | أريدك أن تعترفي ل لورل الآن , الليلة |
Kasabanın güvenliği için yapılması gerekeni yaptım, Laurel. | Open Subtitles | فعلت ما كان ضرورياً لمصلحة البلدة لورل |
Laurel, bilinmeyen sularda yüzüyoruz. Kendini en kötüsüne hazırlamanı öneririm. | Open Subtitles | (لورل)، إنّنا نواجه وضعًا مبهمًا الآن، وأقترح أن تتهيأي للأسوأ. |