Ben yetişkin bir kızım, Lawson. Uzun zamandır da öyleyim. | Open Subtitles | لقد صرت كبيرة لوسن لقد صرت كذلك منذ فترة طويلة |
Bir süredir Lawson ve ben burada yaşıyoruz annen ise yıllardır burada yaşamıyor. | Open Subtitles | لوسن وأنا نعيش هنا لبعض الوقت أمك لم ترحل من هنا منذ سنين |
Ben yetişkin bir kızım, Lawson. Uzun zamandır da öyleyim. | Open Subtitles | لقد صرت كبيرة لوسن لقد صرت كذلك منذ فترة طويلة |
Bay Lawson, her şey yolunda. Size birazdan yardım edecek. | Open Subtitles | سيد لوسن إنه بخير.هو سوف يساعدك خلاال دقيقة |
Bay Lawson, söylemem gerekir ki sizin o andante geçişinizi dinledikten sonra bunun, dinlediğim en duygusal çalış olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | سيد لوسن, يجب ان اقول لك عندما كنت أستمع إلى عزفك خصوصا ذلك المقطع الرئيسي اعتقد بأنه من أكثر المعزوفات التي سمعتها رقة |
Sanırım Bay Lawson'un çello çantasındaki parayı merak ediyorsunuz. | Open Subtitles | أفترض بأنك سوف تتسائلين حول المال الذي في حقيبة تشيلو السيد لوسن |
Sanırım Bay Lawson'un Hammersmith'deki kasap dükkanını sattığından bahsetmedik. | Open Subtitles | لا أعتقد بأننا قلنا لك أن السيد لوسن باع محل الجزارة في همرسميث |
Lawson'da, Luke gibi davranmanızı engellemedi ama. | Open Subtitles | ولم يمنعك ذلك من أنتحال شخصية لوك ترمبل أثناء وجودك في لوسن |
Luke Trimble gibi California, Lawson'ın oğulları gibi insanlar. | Open Subtitles | أمثال لوك ترمبل وكل أبناء لوسن وكليفورنيا.. |
- Bobby olabilecek kadar yaşlı değilsin. - Çünkü ben Lawson'ım. | Open Subtitles | أنت لست كبيرا بما يكفي لتكون بوبي هذا لأني لوسن |
Bir süredir Lawson ve ben burada yaşıyoruz annen ise yıllardır burada yaşamıyor. | Open Subtitles | لوسن وأنا نعيش هنا_BAR_ لبعض الوقت و امك لم تعيش هنا لسنين كثيرة |
Bak, buralarda tembellik edip Lawson'ın dikkatini dağıtmadığın sürece ne yaptığın umurumda değil. | Open Subtitles | فلتنظري .. طالما لن تتكاسلين هنا و تجعلى لوسن يفقد تركيزه انا لا يعنينى ما تفعلى |
Lawson, Bobby yine bana Votka'nın nerede olduğunu söyletmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لوسن .. بوبي يحاول التأثير علي لإخباره اين وضعت الفودكا ثانية |
Ama sorun değil, çünkü Lawson bizi eve götürecek. | Open Subtitles | لكن كل شيء على مايرام لأن لوسن سيأخذنا للبيت |
Lawson, Bobby yine bana Votka'nın nerede olduğunu söyletmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لوسن .. بوبي يحاول التأثير علي لإخباره اين وضعت الفودكا ثانية |
Ekberi parayı havale edenin Lawson olduğuna ve hesap numaralarıyla şifreleri bildiğine inanıyordu. | Open Subtitles | "أكباري" اعتقد ان "لوسن" هو من حول الأموال ولديه ارقام الحسابات وكلمات السر. |
Bay Lawson'a nasıl ulaşabiliriz? | Open Subtitles | هل لديك اى فكره حول الاتصال بالسيد , لوسن ؟ |
Bay Lawson'un çellosu olmadan... | Open Subtitles | ...تتعجبين كيف سيد لوسن ... قادر علي العزف |
Lawson'ın en parlak insanlarından biri olan Irene Terwilliger'ın özel bir ricası var. | Open Subtitles | لنا طلب خاص من أحد أبناء لوسن... إرين ترويلجر... إرين،إصعدي هنا |
Lawson halkını, Majestik'e yardıma teşvik etmek için önerge veriyorum. | Open Subtitles | إقتراح بتشجيع مواطني لوسن... على المعاونه في إعادة فتح.. الـ ملوكي بقدر إستطاعتهم |
Yakmadığın veya kesmediğin hiç kısa hikayen kaldı mı? | Open Subtitles | لوسن .. هل لديك أي قصص قصيرة لم تحطمها بالنار أو بالمقص؟ |