Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد بسرعة كافية لوقفها. |
Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد بسرعة كافية لوقفها. |
Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد بسرعة كافية لوقفها. |
Bazı militanlar onları durdurmak için her taktiği uygulayacaklardır. | Open Subtitles | بعض المتشددين سوف . يستخدمون أي من الوسائل لوقفها |
Geçmişte yazılan, hayvanlarla ilgili peri masalı kitabı ve kimse de bunu durdurmak için bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | حكايات لحيوانات خرافية كتبت في الزمن الماضي ولا أحد رفع اصبعه لوقفها |
Burnunu sokmasını engellemek için gerekeni yap. | Open Subtitles | مهما ما تطلبه الأمر لوقفها عن ملاحظة الأمر |
Bu tehditleri engelleyebilecek kadar hızlı tek kişi ise benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد سريعة بما يكفي لوقفها. |
Hırsızlar ortaya çıkarsa, onları durdurmak için orada oluruz. | Open Subtitles | إذا أظهر الطاقم سرقة ما يصل، ونحن هناك لوقفها. |
Her neydiyse, baban onu durdurmak için ölümü göze aldı. | Open Subtitles | أيًا كانت، فوالدك خاطر بحياته لوقفها |
"Sihirli Lapa Kabı" adlı hikayede eğer sihirli sözcükleri bilirsen sen hiç çalışmadan sana istediğin kadar yemek yapacak bir kap vardı, tabi lapa yapmasını durdurmak için de sihri bilmek gerekiyordu | TED | قصص مثل قدر العصيدة السحري، حيث كان لديك قدر، إذا كنت تعرف الكلمات السحرية، فسينتج القدر من الغذاء بقدر ما تحب، دون أن تضطر للقيام بأي عمل ، شريطة أن تتذكّر الكلمة السحرية الأخرى لوقفها عن صنع العصيدة. |
- Roger'ın durdurmak için öldüğü plan için. | Open Subtitles | -من أجل الخطة التي اختار (روجر) الموت لوقفها |
İlgilendiriyor çünkü sana doğru gelen büyük bir tehlike var ve ben bunu engellemek için elimden geleni yapmazsam kendimle yaşayamam. | Open Subtitles | جعلته شأني لأن هناك كارثة ستقع وإن لم أفعل شيئاً لوقفها فلن أقدر على التعايش مع نفسي |
Bunu engellemek için yapabileceğin hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لاشىء يمكنك فعله لوقفها |