Lachlan'ın teklif ettikleri, alanlama ayarları ve çevresel etki bakımından hatalı görünüyor. | Open Subtitles | ما يقترحه لوكلان تماما فشل في تفسير تقسم المناطق و الأثر البيئي |
Oradaki herkes, teninin rengi ne olursa olsun özgürdü ve Lachlan'ın koruması altındaydı. | Open Subtitles | كل شخص هناك، بغض النظر عن لون بشرته، كان حراً ويعيش تحت حماية (لوكلان). |
Pek çoğu Lachlan'ın yanında işe girdi her insanın alması gerektiği gibi, hakettikleri maaşı aldılar. | Open Subtitles | وكثير منهم ظلوا موظفين لدى (لوكلان)، يتقاضون أجوراً مجزية، كما يحق لأي آدمي. |
Eğer biri veya birşey Lachlan'ı hedef aldıysa Lena'yı da hedef almış olabilirler. | Open Subtitles | لو كان هناك شخص ما أو شيء ما يضمر الشر لـ(لوكلان)، فربما كان يضمر الشر لـ(لينا) كذلك. |
No one knows what happened to it ...ya da benim büyük-büyük-büyük herneyse büyükbabam Lachlan'a. | Open Subtitles | أو ما جرى لجد جد جد، أياً كان، جدي الأكبر (لوكلان). |
Herhangi bir kötü niyetli bu eve saldırdığı zaman evi kuşatan Lachlan'ın korumasını geçmek gerekir. | Open Subtitles | أياً كانت ماهية ذلك الكيان البغيض الذي هاجم هذا البيت، وقهر وسائل الحماية الخاصة بـ(لوكلان)، فقد استحوذ على هذا المنزل. |
Eğer Lachlan gerçekten Katrina'nın topluluğunun bir parçası ise buraya gelmesi ve doğum yapması onun için anlamlı olurdu. | Open Subtitles | لو كان (لوكلان) بحق عضواً في عشيرة (كاترينا)، فمن المنطقي مجيئها إلى هنا لكي تلد طفلها. |
Lachlan bu yaratığın Moloch tarafından gönderilmiş olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لقد أدرك (لوكلان) أن الكائن مرسَل حتماً من قِبل (مولوك). |
Lachlan Fredericks adına sözü geçen bir mülk sahibi ve ilk kongrenin üyelerinden biri. | Open Subtitles | سُميت تيمناً بـ(لوكلان فريدركس). مالك أراضٍ وأحد الأعضاء المؤثرين... بمجلس الشيوخ القاري. |
Buranın birkaç farklı sahibi olmuş ama aslında, birkaç haftadan fazla kimse yaşamamış Lachlan Fredericks'ten beri. | Open Subtitles | لقد كان هذا المكان ملكاً لأشخاص قليلين فحسب، ولكن لم يعش أحد هنا بالفعل لأكثر من أسابيع قليلة... منذ (لوكلان فريدركس). |
Malikane Lachlan Fredericks'e aitti. | Open Subtitles | كانت الضيعة مملوكة لـ(لوكلان فريدركس). |
Lachlan ve Grace şeytanla konuşuyorlardı. | Open Subtitles | تحدث (لوكلان) و(جرايس) عن الشر. |
Lachlan'ın tutkulu bir kölelik karşıtından daha fazlası olduğu ile ilgili bie efsane. | Open Subtitles | مجرد أسطورة مفادها أن (لوكلان)... كان أكثر من نابذ مخلص للعبودية. |
Lachlan'ı hedef alan bir attaktı. | Open Subtitles | لقد كان هذا هجوماً يستهدف (لوكلان)، |
Lachlan onları korumak için her şeyi yaptı. | Open Subtitles | (لوكلان) فعل كل ما بوسعه لحمايتهما. |
- Çocuğumu Lachlan ve Grace'e bıraktım. | Open Subtitles | -وأوصلت ولدنا إلى أيدي (لوكلان) و(جرايس) الأمينة . -هلمي، خذيها إلى الداخل ! |
Lachlan Fredericks. | Open Subtitles | (لوكلان فريدكس). |
Lachlan, neler oluyur? | Open Subtitles | (لوكلان)، ما الذي يجري؟ |