Dünyadaki en güçlü temsilciye göre bazen acayip korkak oluyorsun. | Open Subtitles | بالنسبة لوكيل أكثر قوّة في العالم، أحياناً، أنت بالفعل جبان |
Bu binadaki başka bir temsilciye göz bile süzsen seni çıplak olarak Taliban'a teslim ederim. | Open Subtitles | إذا رمقتِ بنظرة شهوانية لوكيل آخر هنا، سأصدرك عارية إلى (طالبان) |
Evet, var. - Hayır, gerçekten bir menajere ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ـ بلى، تريدين ـ كلا، لستُ بحاجة لوكيل أعمال حقاً |
Dans ekibine girersem bir menajere ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | تعلم، ربما سأحتاج لوكيل إذا كوّنت فرقة |
- Devlet kesintilerini düş, menajerine % 4 veriyorsun, en kötü halde bile 160 bin sana kalıyor. | Open Subtitles | و نسبة 4 % لوكيل أعمالك و في أسوء حالة تحصل على 160 ألف |
Bir nüshası da menajerine gitti. | Open Subtitles | النسخ تم ارسالها لوكيل أعمالك |
Yok, buraya gelmemin sebebi gerçekten bir seyahat acentesine ihtiyacım olması. | Open Subtitles | بالطبع بالطبع انا هنا لكي بالواقع احتاج لوكيل سفر |
Daha iyi bir seyahat acentesine ihtiyacın olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكِ بحاجة لوكيل سفرٍ بارع. |
menajere de ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | -وسيكون بحالة لوكيل . |