"لو أردتني" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istiyorsan
• istersen

Babanın davasını almayı düşünmeye başlamamı istiyorsan üniversitede kalbini kırdığın her kadının gönlünü alacaksın.
لو أردتني أن آخذ قضية والدك ستعوض كل فتاة ٍ آذيتها في الكليه

Seninle gelmemi istiyorsan gelirim, tamam mı?
إسمعني فقط ، موافق ؟ إسمع ، لو أردتني أن آتي معك سوف آتي موافق ؟

Beni istiyorsan, tamam. Ama tek bir şartım var.
لو أردتني معك ، حسنٌ لكن سنفعلها ولي شرطٌ واحد

Senin için başka bir kadınla olmamı istersen, bunu yaparım.
لو أردتني يوماً أن أعاشر امرأة أخري لك سأفعل ذلك

Ama seninle birlikte ümit etmemi dua etmemi istersen, bunu seve seve yaparım.
لكن لو أردتني .سآملمعك. لوأردتنيان أدعو,

Babamla konuşmamı istiyorsan, konuşurum. Elbette konuşurum.
لو أردتني التحدث مع والدنا فسوف أفعل ذلك بالطبع

Hayatımda asla kimseyi öldürmedim ama buna seninle başlamamı istiyorsan o haldeyse hadi, ihtiyar.
والآن، اخبرك أنني لم أقتل أيّ شخص قط بحياتي لكن لو أردتني أن ابدأ بالقتل معك،فـ هيا بنا أيها الشايب

İşitme konusunda yardım almamı istiyorsan annenle konuşurum ama beni çok yaşlı sanıyorsun.
لو أردتني أن أشتري جهاز مساعدة على السمع فسأتناقش بالأمر مع أمكِ، ولكن لست كبيراً بقدر ما تظنين

Programa gitmemi sen istiyorsan, tabi ki de gideceğim.
لو أردتني أن أذهب إلى ذلك البرنامج فسأفعل بكل تأكيد

İstiyorsan beni hala seviyorsan...
.. لو أردتني .. لو مازلت تُحبيني

Dinle, sana bu süreçte yardım etmemi istiyorsan, bana söylemek zorundasın.
لو أردتني أن أساعدك فعليك أن تخبرني

- Öyle bir tarzı yoktu. Teddy, kızlarla çekim yapmamı istiyorsan şu özentiyi koltuğumdan kaldırsan iyi olur.
(تيدي)، لو أردتني أن أصوّر الفتيات، فعليك إبعاد ذلك الصبي المُتكلّف عن مقعدي.

Peter, Helen kaynağıyla görüştüğünde orada olmamı istiyorsan biraz yardıma ihtiyacım olacak. Sana bir listeyi e-postalıyorum.
يا (بيتر) ، لو أردتني أذهب مع (هيلين) ، للقاء . المصدر ، سأحتاج إلى بعض المساعدة

Eğer onunla konuşmamı istiyorsan...
لو أردتني أن أتحدث معها

Eğer beni istiyorsan yaşadığım yeri biliyorsun.
لو أردتني ... تعرفين أين أعيش

- İstiyorsan düşerim.
-ليس إلا لو أردتني بفعل ذلك

Ne zaman utanç verici bir hikayeni anlatmak istersen bana gel, ben de bir sürü var.
لو أردتني أخبرك بقصة محرجة عني ، فأعلميني ، لديّ المئات

Şimdi dinle, Mark ve benim bir anlaşmamız vardı eğer ayağının altından çekilmemi istersen bana söyle, tamam mı?
واسمع، كان لدي اتفاق مع مايك لو أردتني أن أغادر قليلاً فقم بالصياح لي فحسب، حسناً ؟

Memeni düzmemi istersen yaparım! Çok da hoşuna gider.
لو أردتني أن أعبث بثديك سأفعل ، و ستحب هذا