Kasten John Thompson'ın canını almak gibi bir planı yoktu. | Open Subtitles | لم تكن خطته لياخذ عن قصد حياة جون تومبسون |
Çünkü sanırım bu beyefendi bisikletini almak için bekliyor. | Open Subtitles | 'لاني اعتقد ان هذا الرجل المحترم ينتظر لياخذ دراجتة النارية |
Gerçekten mi Sayın Yargıç? Git otur şöyle, ifadeni almak için biri gelir şimdi.. | Open Subtitles | اجلس، سياتي احدهم لياخذ إفادتك |
Bu gece buraya parasını almak için gelecek. | Open Subtitles | سياتي هنا بمنتصف الليل لياخذ امواله |
Eğer uyanmadan ölürsem İsa'ya ruhumu alması için dua ediyorum. | Open Subtitles | اذا كنت سأموت قبل ان استيقظ اصلي لربي لياخذ روحي. |
Bir hafta önce, arkadaşın, Bay Epstein erzak ve diğer malzemeleri almak amacıyla kredi almak için kredi dükkanına geldi. | Open Subtitles | (قبل أسبوع، شريكك السيد (إيبستين أتى إلى مركز القروض لياخذ قرضاً لشراء المعدات وما إلى ذلك |
Bearcat onların yerini almak için oldukça yeterliydi. | Open Subtitles | بيركات) جميل بما يكفي لياخذ مكانهن ) |
Şu an,yarışı kazanmak için,beygir gücünün yanında azim gücü de gerekecek. | Open Subtitles | لكنهُ آتى لياخذ كلاهما القوة الحصانية و الأرادة لديه فرصة |
Bu çocukları Troyes'e götürmesi için tuttuğum şoför | Open Subtitles | انة السائق لقد استأجرتة لياخذ الاولاد الى تروا |