Evet, buraya küp gibi görünen şeyi aramak için geldiler. | Open Subtitles | لقد قدموا الى هنا ليبحثوا عن شى فى شكل المكعب |
Hava saldırısı boyunca, yiyecek aramak için dışarıdaydılar. | Open Subtitles | ويخرجون خلال الغارات الجوية ليبحثوا عن الطعام |
Kötü adamı ve kedisini aramak için gökyüzüne balon gönderiyorlar. | Open Subtitles | سيرسلون المنطاد للأعلى ليبحثوا عن الرجل الشرير والقطة |
İnsanlar bana güvenirken kalktım, ormandaki bir hayaletin peşine düşürttüm onları. | Open Subtitles | أرسلتهم ليبحثوا عن شبح في الغابات! |
İnsanlar bana güvenirken kalktım, ormandaki bir hayaletin peşine düşürttüm onları. | Open Subtitles | أرسلتهم ليبحثوا عن شبح في الغابات! |
Bu yüksek seviyedeki toplantı, politik bölgenin dışında kalan uluslararası sorunlara çözüm aramak için dünyanın en güçlü kadın ve erkeklerinin kafa kafaya vermesini sağlıyor. | Open Subtitles | يجمع لنا هذا اللقاء الرفيع بعضاً من أوسع الرجال و النساء نفوذاً ليبحثوا عن حلولٍ للمشاكل العالمية بعيداً عن الإطار السياسي |
Koca aramak için biraz genç değiller mi? | Open Subtitles | أليسوا صغاراً قليلاً ليبحثوا عن زوجِ ؟ |