Birisinin benimle Mr. Lippman'ın oğlunun bar mitzvah törenine gelmesi lazım. | Open Subtitles | أريد أن يرافقني أحد ما إلى حفل بلوغ ابن السيد ليبمان. |
Pam ile birlikte Bayan Lippman'a değişiklik yapmaya yardım ederdik. | Open Subtitles | كنا أنا و بام مالفيسي نساعدها على العمل لدى السيده ليبمان |
Tünaydın. Rahatsız ettim, üzgünüm. Bayan Lippman'ın ailesini arıyorum. | Open Subtitles | عمت مساءا سيدى انا أبحث عن عائله السيده ليبمان |
Belki Bayan Lippman'ın oğlu yardım edebilir. | Open Subtitles | لدى السيده ليبمان ابن , ربما استطاع مساعدتك |
Neden Sarah Lippmann'ın verpamile ve kalsiyum klörüre ihtiyacı olsun? | Open Subtitles | ما حاجة (سارة ليبمان ) لفيراباميل و كلوريد الكالسيوم ؟ |
Burayı Bayan Lippman öldükten sonra aldınız, öyle mi? | Open Subtitles | لقد جئت لتقطن هنا بعد وفاه السيده ليبمان , اليس كذلك؟ |
Bayan Lippman'ın adresini verir misin? | Open Subtitles | هلا اعطيتنى عنوان السيده ليبمان ؟ |
Fredrica, Bayan Lippman için çalışırdı. | Open Subtitles | حسنا . لقد كانت فريدريكا تعمل لدى السيده ليبمان . |
Hayır, Lippman artık burada yaşamıyor. | Open Subtitles | ليبمان لم تعد تقبم هنا |
Lippman benden kurtulmaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هل (ليبمان) سيتخلّص مني؟ لا بأس، يمكنك أن تخبرينني |
Lippman'a, benim Avrupa telefonlarımı ispiyonluyor! | Open Subtitles | فتخبر (ليبمان) عن مكالماتي البعيدة المدى إلى (أوروبا)! |
Ve irtibatı kesmedik. Sandra da Lippman'a söyledi! | Open Subtitles | وكنا على إتصال، و(ساندرا) أخبرت (ليبمان)! |
Lippman ve ben hava alanına gidip limuzinle onu alacağız. | Open Subtitles | سأذهب مع (ليبمان) إلى المطار ونرافقه في الليموزين |
-Yani, tecrübelisin kıdemlisin, Lippman fikirlerine saygı duyuyor. | Open Subtitles | -فأنت تتمتعين بالخبرة ، والأقدمية و(ليبمان) يحترم رأيك حقاً |
Çünkü Lippman durumuna üzüldü, ve duygularını incitmek istemedi. | Open Subtitles | لأن (ليبمان) شعر بالأسى عليها ولم يشأ جرح مشاعرها |
-Yani, tecrübelisin kidemlisin, Lippman fikirlerine saygi duyuyor. | Open Subtitles | -فأنت تتمتعين بالخبرة ، والأقدمية و(ليبمان) يحترم رأيك حقاً |
Çünkü Lippman durumuna üzüldü, ve duygularini incitmek istemedi. | Open Subtitles | لأن (ليبمان) شعر بالأسى عليها ولم يشأ جرح مشاعرها |
Harriet Lippman'ı o hasta fantezilerine sokmak için bir sebebin var . | Open Subtitles | يوجد سبب ما لإدخالك (هاريت ليبمان) فى تخيلك العقيم هذا |
Tebrik ederim, Mr. Lippman. | Open Subtitles | تهانينا يا سيد ليبمان. |
Bu görevden çok ahlaki bir yükümlülük. Lippmann'dan bir alıntı: | Open Subtitles | بل أقرب إلى واجب أخلاقي أقتبس من (ليبمان): |
Bayan Lippmann'ı öbür dünyayı araştırmaya itmiştir. | Open Subtitles | أرغم الآنسة (ليبمان) للسعي خلف الحياة الآخرة. |
Ben Ricky Lipman. | Open Subtitles | كتبها ريكى ليبمان |