Zihinleri kaosa yenik düşer, ama bazen düzen için bir şey yaparlar. | Open Subtitles | و عقولهم تتراجع نحو الفوضى لكن غالبا ما يقومون بأمر واحد ليحافظوا على النظام |
Buraya medeniyetlerinden geriye kalanları korumak için geri çekildiler. | Open Subtitles | لقد مسح فعلاً لقد عادوا إلى هنا ليحافظوا على ما تبقى من حضارتهم |
Tünelin devam etmesi gerekiyormuş. Orduya vermek için bakır topluyorlar. | Open Subtitles | .لقد طلبوا مني عدم الإنضمام يا سيدي .ولكنهم بحاجة ليحافظوا على عمل النفق |
Sırf suyun seviyesini aşağıda tutmak için gece gündüz pompa basan 60 adamımız var. | Open Subtitles | لدينا ستون رجالاً يجهزون المضخات ليلاً و نهاراً فقط ليحافظوا على مستوى الماء منخفضاً |
Bilmiyorum. Ama bu sırrı tutmak için insan öldürecekler. | Open Subtitles | لا أدري، لكنهم سيقتلون ليحافظوا على سريته |
Kalplerini güçlendir ki, birbirlerine güvenleri hiç kaybolmasın, her şey gönlünüzce olsun ve evlilik törenlerini kutlamak için bir araya gelelim. | Open Subtitles | و القوة في قلوبهم ليحافظوا على الايمان مع بعضهم نرجو في الامور جميعها ان تؤول للسعادة |
Diğer erkek onu selamlayan bir ses çıkarıyor, otoritesini kabul ediyor ve onun önünde eğiliyor, dengeli bir ilişki yürütebilmek için bu ritüeli her gün birkaç kez tekrarlamaları gerek. | TED | الذكر الآخر يلهث ويصرخ عليه، ويظهر خاضعاً له ومنقاداً له، وهذا يعتبر من الطقوس التي عليهم تقديمها عدة مرات في اليوم ليحافظوا على علاقة مستقرة. |
Çiçekleri taze tutmak için kapılar kilitleniyor. | Open Subtitles | حين يغلقون المكان ليحافظوا على الورود مما سيتسبب بقتلهم جميعاً ، بعدها سيقطعوا الشاحنة... |
Dindarlar, harikulade ihtişamını sürdürmek için ödeme yapıyorlar. | Open Subtitles | المخلصون يدفعون ليحافظوا على روعتها. |
Virüsü kendileri almak için. | Open Subtitles | ليحافظوا على الفيرس لهم |
Playoff umudunu korumak için kalan iki maçı da kazanmaları gerek. | Open Subtitles | ليحافظوا على آمالهم |
Toprağı yormamak için. | Open Subtitles | ليحافظوا على خصوبة التربة |
Kendi bölgelerindeki tüm yiyeceği yemişler ve şimdi kendi sayılarını muhafaza etmek için Freddy'den çalıyorlar. | Open Subtitles | لقد أكلوا كل الطعام الذي في منطقتهم (والآن هم يسرقون من منطقة (فريدي ليحافظوا على عددهم |
Zapt edebilmek için. | Open Subtitles | ليحافظوا عليها |