Dolandırılmış olabiliriz ama asıl üzücü olan şey zavallı keş bebeklerin gidecek hiçbir yeri olmadan orada kalacak olmaları. | Open Subtitles | ،لعلنا سقطنا في الشرك ،لكن الأكثر مأساوية هم أولئك الأطفال المدمنين المساكين ،العالقين في المشفى دون مكان ليذهبوا إليه |
Yağmur yağıyor ve gidecek yerleri yok. | Open Subtitles | الجو ممطر بالخارج ليس لديهم مكان ليذهبوا إليه |
Herkesin gidecek bir yerinin olması. | Open Subtitles | أن يكون لدى الجميع مكان ما ليذهبوا إليه؟ |
Bu çocukları alırlarsa, gidecek yerleri yok. | Open Subtitles | إذا أخذوا الأطفال منك لا يوجد مكان ليذهبوا إليه |
Ve gardiyanlara gitsinler diye 200 dolar verdim. | Open Subtitles | نعم، لقد دفعتُ للضباط 200 دولار إضافيَة ليذهبوا |
Yeni patron olarak bu Kansas ibnelerine avuçlarını yalamalarını söyleyelim diyorum. | Open Subtitles | بكوني الرئيس الجديد، أقول نخبر حمقى مدينة (كانساس) هذه ليذهبوا للجحيم بأسرع طريقة .. -والآن، انتظر |
Birazcik farkli bir sey isteyenlere gidecek bir yer saglamak için. | Open Subtitles | يعطى للناس الذين يريدون مكان مختلف ليذهبوا له |
gidecek hiçbir yeri olmayan insanlarla çalışabilirim. | Open Subtitles | يمكنني العمل مع اشخاص ليس لديهم مكان ليذهبوا اليه |
Ayrıca hepsi malül durumda yani gidecek bir işleri yok. | Open Subtitles | وكلهم كانوا يعانونَ من العجز لذا ليسَ هناكَ من أعمال ليذهبوا إليها |
gidecek yeri olmayan kalbi kırık ve boşanmış bir adama evinin kapısını açtığın için. | Open Subtitles | لأخذك لرجال محطمين ومطلقين بلا مكان ليذهبوا واعطائهم منزلاً |
Orada yaşayan insanların gidecek başka yerleri yok. | Open Subtitles | الناس الذين يعيشون هناك ليس لديهم مكان ليذهبوا إليه. |
Aman Tanrım, bunların gidecek yeri yok mu? | Open Subtitles | يا إلهي، أليس لديهم منازل ليذهبوا إليها؟ |
Rahip, siz olmasanız bu insanların gidecek yeri olmayacaktı. | Open Subtitles | أيها القس ، بدونك هؤلاء الأشخاص . ليس لديهم أي مكان ليذهبوا إليه |
Çocukların gidecek yeri, içecek suyu yok. | Open Subtitles | الأطفال ليس لهم مكانٌ ليذهبوا إليه، لا مياه صالحة للشّرب |
Ama bizimkilerin gidecek hiçbir yeri yok. | Open Subtitles | لكن قومنا ليس لديهم مكان اخر ليذهبوا إليهِ |
gidecek yerleri yoksa hepsi ortada kalacak. | Open Subtitles | إذا لمْ يكن لديهم مكان ليذهبوا إليه فسوفَ يجوبون الشوارع. |
Onlar sadece kendilerine, gidecek bir yer arıyorlar. | Open Subtitles | أنهم فقط يبحثون عن مكان ليذهبوا أليه |
gidecek başka yerleri yok. Buyrun? | Open Subtitles | ليس لديهم مكان آخر ليذهبوا إليه نعم؟ |
gidecek hiçbir yerleri yok, yol gösterecek kimseleri yok. | Open Subtitles | ولا مكان لديهم ليذهبوا إليه ولا إرشاد |
- O zaman siktirip gitsinler! | Open Subtitles | إذاً قل لهم ليذهبوا للجحيم - لا أعتقد ذلك - |
Teresa'nın peşinde kellesini almak için gitsinler. | Open Subtitles | ليذهبوا خلف تيريزا |
Yeni patron olarak bu Kansas ibnelerine avuçlarını yalamalarını söyleyelim diyorum. | Open Subtitles | بكوني الرئيس الجديد، أقول نخبر حمقى مدينة (كانساس) هذه ليذهبوا للجحيم بأسرع طريقة .. |