"ليستَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• değil

Diğer adam daha kısa, takım elbiseli. Aslında takım değil de yelekli.
وكان الرجل الآخر أصغر ، يرتدي حلّة ليستَ حلّة فعلاً ، بل سترة

İlgin için sağol.. Burası artık senin odan değil
و نَحنُ نُقدّر قلقكَ، لكن هذه ليستَ بِمُشكِلتكَ مِنْ الآن فَصاعِداً

İlla öğreneceksen, ikisi de değil.
لو إضطررتَ للسؤال، ليستَ أيّ واحدةٍ منهما.

Olan şu; o sizin düşündüğünüz gibi biri değil.
ما حدث هو أنها ليستَ الشخص الذي كُنتِ تظنيه

Bakın, ne istediğinizi bilmiyorum ama annem kimseyle konuşacak durumda değil.
إنظر , لا أعرفُ ماتريدون, لكنّ والدتي ليستَ بحالة تُسمح للحديثِ لأيّ شخص.

- Evet ama bu bana verdikleri hücre değil.
أجل, لكنها .ليستَ الزنزانة التي منحوها لي ماذا؟

Fakat böyle giderse hediye değil baş belası olacak.
لكن إذا تمّ الأمر بهذه الطريقة، فهيَ ليستَ بهدية، بل مُسببة للصُداع.

Katrina sadece yeni bir avukat değil, yeni ortak da.
والتي ليستَ مساعدة جديدة فحسب، بل إنها شريكة صغيرة

Siz ikinizde yetişkinsiniz. Büyük bir olay değil.
َ كلاكم متراضين كبار ليستَ موضوع كبير

"Benim için Egemenlik, Senin için değil."
" السيادة لأجلي ؛ و ليستَ بالنسبة إليك "

Dert değil, Rat. Tek ihtiyacın olan benim beş maddelik planım.
ليستَ هُنالِكَ مُشكلةٌ يا(رات)ماتحتاجهُ هو خطتي المميزة ذو خمسةُ نقاط.

Bir seçenek değil.
ليستَ خياراً لي.

Kesinlikle bitki yaşamı değil.
قطعاً ليستَ نبتة حيّة

Buralardan değilsin, öyle değil mi?
- أنتَ ليستَ من هذا المكان أليس كذلك؟

- Senin derdin değil.
إنها ليستَ مشكلتكِ.

Bu seni ilk azarlayışımız değil Sinestro.
هذهِ ليستَ المرة الولى التى نقوم بها بتوبيخك,(سينسترو)..

Benim değil.
إنها ليستَ ملكي.

Onlar öylesine şeyler değil..
إنها ليستَ فقط أشياء.

Herhangi iki 5 yıllık değil.
ليستَ خمسةُ سنواتٍ عاديّة.