Hâlâ komada olması iyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة انها لاتزال في غيبوبة |
Yüzüm morarmış. Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | ـ لون وجهي مائل للزرقة ، إنها ليست علامة جيدة تحديداً |
Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة ولكن كل ما يهم في الأمر |
Bir adamın sahip olduğu sandalyelerden fazla kadın ile birlikte olması iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | ليست علامة جيدة بالمرة عندما يكون عدد النساء التي يمارس الرجل معهن الجنس أكبر من عدد الكراسي التي يمتلكها |
Karaciğerde gri çizgiler var, bu iyiye işaret değildir, fakat zavallı rektumu tamamen paramparça olmuş. | Open Subtitles | كذلك ، فإن الكبد هو مجزع مع رمادي ، وهي ليست علامة جيدة... ... ولكن شرجه الفقراء المسحوق على الاطلاق... |
Tıpkı diğer üyelerin gruba yaptığı gibi. Bu iyi bir işaret değil. | Open Subtitles | وهذا حال العديد من أفراد فصيلك، ليست علامة جيدة |
Bu kötüye işaret. | Open Subtitles | إنها ليست علامة جيدة |
Birçok insanın senin bir şovun olduğunu ilk kez duyuşu hiç hayra alamet değil. | Open Subtitles | كما تعلمون، إنها ليست علامة جيدة أن هذه أول مرة الكثير من الناس أدركوا |
Dürüst olalım. Bu, iyiye işaret değil. | Open Subtitles | لكي اكون صريحا هذه ليست علامة جيدة |
Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | عندها كلاب الحراسة ليست علامة جيدة |
Bu hiç de iyiye işaret değil, dostlarım. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة يا أصدقائى |
- Bu iyiye işaret değil, değil mi? | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة, أليس كذلك؟ لا |
Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة |
Bu hiç iyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة |
Pek iyiye işaret değil. | Open Subtitles | ليست علامة جيدة |
Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة. |
İyiye işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة أبداً. |
Havaya kalkmış tek kaş. Asla iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | رفع حاجب واحد ليست علامة جيدة |
Karaciğerde gri çizgiler var, bu iyiye işaret değildir fakat zavallı rektumu tamamen paramparça olmuş buralarda yetişen koyun için alışıldık bir durum değil. | Open Subtitles | كذلك ، فإن الكبد هو مجزع مع رمادي ، وهي ليست علامة جيدة... ... ولكن شرجه الفقراء المسحوق على الاطلاق... ... وهو أمر ليس بالغريب لالأغنام في هذه المنطقة. |
Bu iyi bir işaret değil. | Open Subtitles | هذه ليست علامة جيدة |